3 Ekim 2016

, ,

The Rose Society - Marie Lu | Kitap Yorumu

Kitap Adı: The Young Elites #1
Yazar: Marie Lu
Dili: İngilizce
Sayfa Sayısı: 351
Goodreads Puanı: 3.95/5
Benim Puanım: 4,5/5
Arka Sayfa;
Once upon a time, a girl had a father, a prince, a society of friends. Then they betrayed her, and she destroyed them all.
Adelina Amouteru’s heart has suffered at the hands of both family and friends, turning her down the bitter path of revenge. Now known and feared as the White Wolf, she flees Kenettra with her sister to find other Young Elites in the hopes of building her own army of allies. Her goal: to strike down the Inquisition Axis, the white-cloaked soldiers who nearly killed her.
But Adelina is no heroine. Her powers, fed only by fear and hate, have started to grow beyond her control. She does not trust her newfound Elite friends. Teren Santoro, leader of the Inquisition, wants her dead. And her former friends, Raffaele and the Dagger Society, want to stop her thirst for vengeance. Adelina struggles to cling to the good within her. But how can someone be good when her very existence depends on darkness?
Bestselling author Marie Lu delivers another heart-pounding adventure in this exhilarating sequel to The Young Elites.
 
“Fear motivates, more than love or ambition or joy. Fear is more powerful than anything else in the world. I have spent so long yearning for things—for love, for acceptance—that I do not really need. I need nothing except the submission that comes with fear. I do not know why it took me so long to learn this.” 
Ah, ah, ah... Bu kitap çok ama çok güzeldi. İkinciden umutluydum ama son yarıya kadar öyle sıkıcı geçti ki yazar serinin tüm patlama noktalarını üçüncü kitaba saklamış diyordum. Ne zaman ki son yüz sayfayı okudum kitaba tek kelimeyle bayıldım. İkinci kitaptan umutluydum çünkü olaylar baya karışmıştı ve Adelina neler yapacak büyük merak konusuydu. Son iki üç bölüme kadar bu kitaba yarım ya da bir puan kırmak kesinlikle aklımdaydı ve son kitap muhtemelen dehşet olur diyordum. Tam da ikinci kitabın sonunda öğrendiklerimiz sonucunda son kitapta kesin ağlarım diyordum ki son bölüm bana öyle bir vurdu ki şok oldum. Hiç böyle mükemmel bir son beklemiyordum. Önce hafiften gözlerim doldu çünkü Adelina ve Violette arasında geçenler beni her zaman duygulandırıyor. İlk kitabın son bölümünü de övmeye doyamamıştım ama bu son bölümün tadı damağımda kaldı. Baktım sadece gözlerimi doldurmakla yetinmeyecek, zaten ağlıyordum, kitabı bitirdiğimde aynı kısımları tekrar okudum.
The irony of life is that those who wear masks often tell us more truths than those with open faces.
Marie Lu'nun kalemine hayran kaldım! Kitap distopik fantastik açıdan yine aman aman değildi. Hatta bir ara o kadar sıkıldım ki bu kadın efsane serisini yazdığı halde niye bu konuyu bu kadar yavan kullanıyor diye isyan ettim. İlk kitabın sonundan bazı şeyleri tahmin ediyorduk elbette. Aslında bu seride asıl hoşuma giden şey şu ki; bir konuda çok farklı. Genel olarak bakıldığında kitap ana kötülere değil, aslında krallık tarafından avlanılmak istenen aynı tarafa ait iki grubun çatışmasını anlatıyor ve bu çatışma ikinci kitapla beraber o kadar dehşet bir hal aldı ki artık iki grubun bir araya gelmesi hiç olmadığı kadar olanaksız. Yani bu gruplar arasında herhangi bir ikilinin birbirine tutulması veya aşklarının devam etmesi bir kenara, dostluk bile imkansız bir hal aldı. Öncelikle ben Teren karakterini çok ama çok seviyorum. Hatta Enzo'dan bile çok. Çünkü Teren'in kraliçeye olan aşkının gerçek olduğunu hiç düşünmemiştim. Ciddi anlamda küçüklüğünden beri kraliçeyi seviyor ve onun için her şeyi yapabilecek kadar büyük bir aşkı var. Bu yüzden Teren ne kötülük yaparsa yapsın içinde böyle bir aşk beslediği için kendisine hayran olmam engellenemedi. Kraliçeyle olan ilişkileri ise tam bir psikopat ikilisi olduklarının kanıtı. Teren'in ona yaptıklarına karşı kraliçeyi hala sevmesi, kraliçenin Teren'i köpeği yerine koyması...
“Why can’t I be like that? Why can’t I be the father who just shrugs off the love of his daughter? Why can’t I be the Lead Inquisitor who enjoys watching his pleading victims burn at the stake? Why can’t I be the one who befriends a lonely, lost girl and then casts her out? Why can’t I be the one to strike first, to hit so early and with such fury that my enemies cower before they can ever think of turning on me? What is so great about being good?”
Her neyse, diğer karakterlere geçersek açıkçası benim geri döneceğini düşündüğüm güçlü bir karakter kül olup gitti. İlk kitapta o olayı biraz basit geçtiği için yazarın aynı karaktere ikinci bir şans vermesini beklerdim. Pekala, hadi biraz da Adelina hakkında konuşalım. Aslında kendisi beni zıvanadan çıkarttı çünkü sürekli iç çatışmalarını falan okumak beni baya sinirlendirdi. Çok kararsız ve gıcık bir karakter olmaya başlamıştı lakin ta ki son bölüme kadar. Son bölümü okuduğumda Adelina'nın içindeki kötülükle nasıl savaştığı açıkça ortadaydı ve bana fena dokundu. O son bölümü nasıl daha övsem bilemiyorum, o kadar güzel, o kadar mükemmeldi ki. Bundan sonra o kötülük Adeline'nı yutup bitirecek mi ne olacak çıldırıyorum. İkinci kitapta birkaç olaya çok şaşırdım ama kitabın sonunda öyle bir bilgi ortaya çıktı ki, otur da bekle şimdi son kitabı dedirtiyor. Son kitap on beş gün içinde çıkacağı için aşırı şanslıyım. Aşk konusundan bakarsak elbette eksikti çünkü başroller zaten çok geç kavuştu. Üçüncü kitapta aşk olacağını hiç sanmıyorum çünkü her şey param pirçik oldu. Sonuç olarak ba-yıl-dım. İkinci kitaba değil de son kitaba tam puanımı saklamak istemiştim ama hayır, inanın bu kitap mükemmeldi. Üçüncü için deli gibi sabırsızlanıyorum ve eminim Marie Lu çok fena ağlatacak.

6 yorum:

  1. Ne zaman türkçeye çevilir bu kitao?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlkinin çıktığı tarihten bi sene sonra

      Sil
    2. İlk çevirilmiş kitaptan bahsediyorsun dimi

      Sil
    3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    4. Ve eğer 2. Çevirinin yapılmasına 6 ay olduğunu varsayarsak ben okumaya başlasam bitirdirdikten sonra 6 ay bekleyebilir miyim? Yoksa çok heyecanlı mı bitiyor ilk kitap. Ona göre okuyacam da 6 ay boyunca eziyet çekmeyeyim şimdi

      Sil
    5. Son olarak okuduğum sayfaya kadar kızın üstüne çok durulmuş ne kadar ana karakter olsa da sonuçta diğer karakterlere de bakılması lazım değil mi? Yani ilerde ya da 2. 3. Kitaplarda dengeleniyor mu bu olay

      Sil