30 Ekim 2016

,

Bizim Sonsuz Anımız - Lauren Myracle | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Bizim Sonsuz Anımız
Orijinal Adı: The İnfinate Moment of Us
Yazar: Lauren Myracle
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 320
Goodreads Puanı: 3.22/5
Benim Puanım: 2/5
Arka Sayfa;
Hayatın gerçekten başladığı dönemde geçen bir ilk aşk hikâyesi...

Wren Grey örnek bir evlattır. Ailesi için bu, tüm derslerinden en iyi notları alması, hiç erkek arkadaşı olmaması, üniversiteye erken kayıt yaptırması anlamına gelir. Ancak lise mezuniyeti yaklaştıkça Wren, ailesinin onun geleceğine dair planlarıyla kendisininkilerin örtüşmediğini fark eder. Kendi isteklerinin peşinden koşması gerektiğini bilmektedir ama bu isteklerin tam olarak ne olduğunu bilmeden bunu nasıl yapabilir?
Öte yandan Charlie Parker ne istediğini gayet iyi bilmektedir. Hassas ve sorunlarla örülü bir geçmişi olan Charlie, Wren'i ilk gördüğü andan beri sevmektedir. Ama Wren gibi bir kızın ondan hoşlanması imkânsızdır… en azından Charlie'nin olduğunu sandığı gibi birinden. Ancak bazı şeyler insanın kaderinde yazılıdır...
Israrla neden bu kadar beğenilmediğini çok merak ediyordum ve bu yüzden de beğenmeyi de ısrarla umut ediyordum. Kitabın konusunu okuduğunuzda ve birkaç bölüme göz attığınızda sade ama tatlı belki ilerledikçe farklılıklarıyla öne çıkarsa büyük beğeninizi bile kazanabilecek bir gençlik romanı tadı alacağınızı sanarak okumaya başlıyorsunuz. Ardından araya serpilen bazı kelimeler pat diye önünüze dikelerek "bu burada olmaz ki" dedirtiyor. Wren'i de Charlie'yi de az çok sevdim. Aslında onların içlerini sevdim ama yazarın aralarındakileri bize aktarış şeklinden hiç haz etmedim. Sanki ikili arasında geçen her şeyin büyüsünü bozmak tek amacıymış gibi yazarın sürekli birbirlerine duydukları şehvet hissini böylesine bir ısrarla ortaya koyup durması, ikili arasındaki tatlı ve samimi aşkın geri planda, hatta biraz yapay kalmasını sağladı. Kitap o kadar basit ve olaylar o kadar beklendik şekilde ilerliyor ki özetini çıkarmamı isteseniz on cümleyi geçmeden tüm kitabı size anlatabilirim. Olaylar sanki çok büyük bir derinliğe sahipmiş gibi çok uzun tutulmuştu, ki bu da kitabı dolu dolu yapmak yerine elinizden amaçsızca akıp gitmesini sağlıyor.
"Söylediklerim sana anlamlı geliyor mu?"
"Gizemli şeylerin, anlaşılmayacak kadar derin de olsalar incelenmeye değer olduklarını söylüyorsun. Anlaşılmayacak kadar derin olmalarının onlardan bir şey eksiltmediğini hatta güzelliklerine güzellik kattığını söylüyorsun. Yaklaştım mı?"
"Kesinlikle doğru," dedi. Wren'in düşündüklerini çok güzel bir şekilde dökmüştü.
Yani sanki yazar acımasızca bu iki karakteri katletmiş gibi hissediyorum. O mühim, çok mühim gibi görünen olaydan önce bu müstehcen konuyu Charlie'nin detaylıca Tessa ile konuşması ve bundan zırnık rahatsız olmaması beni oturduğum yerde huylandırdı. Yazar hem tatlı bir lise sonrası gençlik romanı hem de duyguları zirvesinde yaşayan bu iki genç hakkında en ufak bir yakınlaşma fikrini bile bizimle paylaşmak istiyor. Fakat bu o kadar göze batırıyor ki yetişkin türünde okuyup geçeceğim satırları bu kitapta "bunlar buraya yakışmamış" diyerek kaşlarımı çatarak okumamı sağladı. Kitapta karakterleri sevdim, anlatım dilini hiç sevmedim. Sade, olaysız ama sevimli konusunu ve karakterlerin aileleriyle yaşadıkları sorunlarla yüzleşmelerini beğenerek okudum fakat bunlar dışında çok düzgün bir çizgide bir sağa bir sola yalpalayan bir kitap olarak kalıyor gözümde. Herhangi bir yaşa hitap edebilecek gençlik romanı gibi görünüyor ama kesinlikle katılmıyorum. Kitaba çok ilgi duyuyorsanız sadece benim hissettiklerimin tersi sizde tetiklenecek mi bu merakımdan dolayı ancak okumanızı öneririm.

0 yorum:

Yorum Gönder