29 Şubat 2016

, ,

Senden Sonra (Senden Önce Ben #2) - Jojo Moyes | Kitap Yorumu

Kitap Adı: After You (Me Before You #2)
Yazar: Jojo Moyes
Sayfa Sayısı: 384
Çıkış Tarihi: Eylül 2015
Goodreads Puanı: 3.73/5
Benim Puanım: 5/5
Arka Sayfa;

How do you move on after losing the person you loved? How do you build a life worth living?
Louisa Clark is no longer just an ordinary girl living an ordinary life. After the transformative six months spent with Will Traynor, she is struggling without him. When an extraordinary accident forces Lou to return home to her family, she can’t help but feel she’s right back where she started.
Her body heals, but Lou herself knows that she needs to be kick-started back to life. Which is how she ends up in a church basement with the members of the Moving On support group, who share insights, laughter, frustrations, and terrible cookies. They will also lead her to the strong, capable Sam Fielding—the paramedic, whose business is life and death, and the one man who might be able to understand her. Then a figure from Will’s past appears and hijacks all her plans, propelling her into a very different future. . 
For Lou Clark, life after Will Traynor means learning to fall in love again, with all the risks that brings. But here Jojo Moyes gives us two families, as real as our own, whose joys and sorrows will touch you deeply, and where both changes and surprises await.
Bilin bakalım ne okudum! Jojo Moyes'in iki kitabını üst üste okumaya hiç niyetli değildim ama After You'yu öylesine göz atmak için telefonuma indirmiştim aylar önce. Geçenlerde bir telefonumdan kitaba bakayım dedim ki baktım satırları şakır şakır okuyorum daha fazla bekletmeye gerek yok dedim. Jojo Moyes'in kitaplarını İngilizce okumak konusunda kararsızdım ama bundan sonra yeni çıkan kitaplarını önce İngilizce takip edeceğim. Senden Önce Ben kitabını okumayan yoktur sanırım. O harika -şaka yapıyorum tabii ki- sonundan sonra ikinci bir kitabın çıkacağını duyunca sevinen bir ben olamam. Lou'yu öyle özlemişim ki! Kitaba dair spoiler vermemeye özen göstererek sizler için güzelce yorumumu gireceğim.
"You didn't give me a bloody life, did you? Not really. You just smashed up my old one. Smashed it into little pieces. What am I meant to do with what's left? When is it going to feel -' I stretch out my arms, felling the cool night air against my skin, and realize I am crying again. 'Fuck you, Will,' I whisper. 'Fuck you for leaving me.'
İlk kitabı okumayanlar bir zahmet bu yazıyı okumasınlar çünkü ilk kitaptan ağır spoiler vermeden bu kitabın yorumunu giremem. O nedenle -ilk kitabı okumayanlar için ağır spoiler- diyerek kitabın başlarında bizim merhumun ölümünden sonra Lou'nun yaşadıklarına şahit oluyoruz. Aslında Lou'nun bu kadar kendini vermesi ve hayattan soğuyup hiçbir şeyden zevk alamayıp sürekli Will'i özleyip durması beni öfkelenirdi. Lou'yu kollarından tutup artık o gitti diye sarsmak istedim ki ablası sağolsun arada bir onu silkeledi. İkinci kitabın başlangıcı harika bir giriş olmamıştı bence. Hatta ilk yüz sayfa bana sorarsanız sıkıcıydı. Fakat sonradan saçma bulduğum bir olay kitaba dahil olunca satırlar ilerledikçe o olay gitgide hoşuma gitmeye başladı.
Elbette yeni karakterler girdi ki bir tanesi var ki kitabın ana karakteri olacak kadar güçlü bir karakterdi. Erkek değildi, yanlış anlaşılmasın. Lou'nun tat alamadığı bu hayatta arada isyanlara bürünüp Will'e seslenmesi de biraz sinir bozucu geldi bana. İkinci kitabı okumakla beraber Will'in ne kadar doğru bir karar verdiğini görüyorsunuz. Tabii ki asıl olaydan bahsetmiyorum, Lou'ya karşı olan hislerine galip gelmemesinden bahsediyorum. Ayy böyle üstü kapalı konuşucam diye içim bayıldı resmen yalnız.
Kitap ilk yarıya varmadan çok güzelleşti. Sadece Lou'nun birine aşık olmasını değil, artık ondan başka şeyler beklemeye de başlıyorsunuz okurken. Kitapta geçen bazı satırlar vardı ki beni saf saf sırıttırdı. Yine çok dokunaklı bir kitaptı. Hele de son bölüm mükemmeldi. O son bölümü bir ara tekrar okumaya niyetliyim. Sonuçta Lou biraz nefes aldı. Bakmayın gıcık oluyorum falan ama Lou karakterini çok seviyorum. Bu kitapla da ne kadar harika bir insan olduğunu kanıtlıyor. O yardımsever düşünceli hallerini bir okusanız bayılırsınız yine.
You never know what will happen when you fall from a great height.
After You, Pegasus yayınları tarafından güya Mart ayında basılacaktı ama hala ses seda yok. Ben de dayanamayıp okudum. Artık bastıklarında satın alıp kitaplığıma eklerim. After You'da ağlamadım ama son bölümde fena gözlerim doldu. O yeni katılan karakterin tatlılığı, samimiyetine öyle hayran kaldım ki önce sırf bir kitap daha yazmak için mi böyle bir konu eklemiş yazar, diye düşündüm ama sonrasında iyi ki eklemiş dedim. Kitaptaki diğer karakterlerle sürpriz olduğu gibi ben de şaşırdım. Ayrıca birinci kitabın sonundan sonra sadece Lou'ya değil, Will'in ailesine neler olduğunu da öğreniyoruz. Will'in annesine ilk kitapta ısınamamışken burada çok daha sevdim.
İngilizcesi de çok kolay bir kitaptı. Çok az sözlüğe baktım ve çok kısa süre içinde okudum. Bugün dördüncü bölümden itibaren başlayıp çok az ara vererek bu yazıyı yazmaya başlamadan önce bitirdim kitabı. Yazarın anlatımında beni sıkan tek şey bazı kelimeleri günlük hayattan değil de daha kullanılmayan manalarıyla yazmış olmasaydı. Bildiğim kelimenin eş anlamlısını baktırıp durdu bana. Onun dışında tahmin ettiğimden daha akıcı bir İngilizcesi vardı. O yüzden okumanızı kesinlikle öneririm. Kitabı merak edenler sakın gidip İngilizcesini D&R'dan falan satın alıp 50 lira ödemeyin. Ebook olarak benim yaptığım gibi okuyun. İkinci kitapta aşk var mı diye merak ediyorsanız; EVET VAR!
'Lou, I don't know what will happen. Nobody ever does. You can set our one morning and step in front of a motorbike and your whole life can change. You can go to work on a routine job and get shot by a teenager who thinks that's what it takes to be a man. You can. Or you can go to visit a bloke wearing a nightie in a hospital bed and get the best job offer you can imagine. That's life. We don't know what will happen. Which is why we have to take our chances while we can. And... I think this might be yours.'
Kitabın sonu hakkında da ufak bir yorumum olacak. Bence daha çarpıcı ve keskin bir sonu olabilirdi. Ya da sırf kitap bitti diye beni ağlatabilecek bir son ama daha sade bir sonu var tercih etmiş yazar. Öyle ki üçüncü kitabı bile çıkarabilir. Çünkü hala Lou'nun hayatını sürdürme şekli hakkında soru işaretleri kaldı aklımda. Onun dışında hiçbir şikayetim yok. Beklentilerimi genel olarak baya baya karşıladı. Bana sorarsanız harika bir kitaptı. Google'da aradım ama After You yorumunu bulamadım. İlk defa yorumlamanın verdiği mutluluğu bilemezsiniz! İster çevrilince okuyun, ister şimdi okuyun ama içinizden geliyorsa kesin okuyun :) Kitabı bitirdiğinizde "You never know what will happen when you silently towards my bedroom." satırlarını da unutmayın sakın.

7 yorum:

  1. Aynı yazarı üstüste okuyunca çekemiyorum.iYİ OKUMUŞSUN :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, benim de aklımda yoktu. Bir anda başladım bu kitaba :)

      Sil
  2. Hangi site/uygulamadan okuyorsun kitabı?:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitabi ibookpile sitesinden direk telefonuma indirip telefonumda ebookreader uygulamasıyla okumuştum :)

      Sil
    2. Rica ederim. Birkaç güne ingilizce kitapları ekitap nasıl okuduğuma dair detaylı bir yazı da bloguma ekleyeceğim :)

      Sil
  3. keşke will in dirilmesi mümkün olabilseydi, belki 3. kitap çıkarsa mümkün olur diye umuyorum

    YanıtlaSil