21 Ekim 2016

,

Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marouez | Kitap Yorumu

Kitap adı: Kırmızı Pazartesi
Yazar: Gabriel Garcia Marouez
Yayınevi: Can Yayınları
Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiya’da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roman. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin potresini de çiziyor. Böylece, sonuna dek ilgiyle okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz roman, bir toplumsal ruhçözümü niteliği de kazanmış oluyor.
Tek bir alıntı kitabı öyle güzel özetliyor ki.. Kapağı ve arka yazısı sayesinde içimi büyük bir merakla dolduran bu kitabı çok beğendim. Verdiği mesajı, sonunda olacakları bildiğimiz halde büyük bir heyecanla olayın gidişatını okumamızı sağladığı için yazarın kalemini çok beğendim fakat benim gözümde tam puanlık olmadığını da kabul etmeliyim. Kitapta bir önyargı sayesinde kasaba halkının cinayeti durdurmak için parmağını bile oynatmamasını okuyoruz. Zavallı kız da öyle diyor, ne de olsa Santiago kasabanın en yakışıklısı, o bunu yapmıştır kesin denerek adamı kendi elleriyle ölümüne yolluyorlar. Konusunu çok beğendim. Kan davasının o zamanlarda cinayet dışında asla bağışlanmadığını keskin bir dille ders niteliğinde anlatılmıştı. Kitabı okuyan çoğu kişi gibi ben de bekareti bozanın Santiago olduğuna inanmıyorum. Bir yorumda okuduğum gibi ne de olsa Santiago güçlü bir adam ve ikizler ona dokunmaya cüret edemezler diyerek o kişinin ismi kızın dudaklarından umarsızca dökülüyor. Bu cinayetin ikizler üzerinde bıraktığı izleri okumak da beni çok etkiledi. Bir diğer yandan en az Santiago kadar kurban olan kişi de San Roman'dı kesinlikle. Çok mükemmel bir karakter gibi yansıtılmasa da evlendiği kıza olan ilgisi ve sevecenliği o dul adamdan evi satın almak için neler yaptığıyla kanıtlanmıştı. O bıçakları okumak her seferinde yumruklarımı sıkmamı sağlayacak kadar duygu silsilesine girmemi sağladı. Kesinlikle bir an önce okumanızı öneririm. Yazarın diğer kitaplarını da önümüzdeki aylarda okuyacağım.
Bana bir önyargı verin,dünyayı yerinden oynatayım.

0 yorum:

Yorum Gönder