9 Mart 2017

,

Yabancı Veyl - Öznur Yıldırım | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Yabancı Veyl
Yazar: Öznur Yıldırım
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 595
Puanım: 5/5
Arka Sayfa;
Tanrı, şeytanın inini cennete sakladı.
Kahverengi gözleri bana kabuk bağlamış yaraları anımsatan küçük bir kız çocuğu tanıdım. Onu parçaladım, mahvettim, yok ettim. Onu korudum, kurtardım, var ettim. Zihnimi durduramadım. Bir rüzgâr esti ve tavandaki lamba uğursuz bir ses çıkararak yavaşça sallandı. Gökyüzümü kara bulutlar kapladı, yağmur yağdı. Terk edilmiş bir kasabada geceler kimsesizdi, güneş yok oldu, ay sabah olunca doğdu. Boş bir arazide bir yel değirmeni döndü, döndü, döndü… 
Sonra sana bir masal anlattım. 
Ve seni ölüm uykusuna yatırdım. 
Tek kelimeyle müthişti. Elime aldığım andan itibaren başka hiçbir şeye odaklanmadan okudum. Bölümler uzun olduğu için bir tane daha okuyayım diye diye bir oturuşta kitabı bitirmiş oldum. Son zamanlarda her bölümünü böylesine büyük bir heyecanla ve eninde sonunda bitecek korkusuyla okumamıştım. İlk kitabını da çok beğenmiştim ama geriye baktığımda şuanda düşündüğümde kesinlikle eksikleri olduğuna kanaat getirebilirim ama bu kitap tek kelimeyle mükemmeldi. Gözüme batan ve eleştirebileceğim kısımları var; elbette oralara değineceğim ama eleştirebileceğiniz halde tek bir puan kırmaya kıyamayacağınız kitaplar vardır ya Veyl de benim için öyle oldu. Böyle konuşuyorum ama emin olun bu kadar beğeneceğimi ben de tahmin etmiyordum. Seri için hiçbir zaman kitapları deli gibi bekleyen ya da yazara hayran biri olacak kadar derin bir sevgi beslemedim. İlk kitabı bitirdikten sonra sabırsızlıkla ikinciyi beklemeye de başlamadım fakat ikinci kitap öyle bitmiyor işte. Canınızı yakıyor ve sizi oradan ortaya savurup sıradaki bölümü okumak için kıvrandırıyor. Çoğu kitap yorumumda görmüşsünüzdür benim için klişe çok ince bir çizgide oynar ve bu klişeliği kendine has bir üslupla değindiğinizde öyle çok beğenirim ki kitabı hatırladıkça tebessüm ederim. İşte Yabancı serisi de kesinlikle öyle. Polisiye veya psikoloji barındırsa bile aslı genel olarak salt romantizm içeriyor. Ayrıca asıl kaynağı da çok büyük bir klişeye dayanıyor.
Fakat sanırım bir klişeyi bu kadar mükemmel, bu kadar farklı, bu kadar insana dokunacak kadar duygusal harmanlayacak başka bir kitap çok az okumuşumdur. En azından kendi genç yazarlarımızdan bu türe hitap edenler arasında kesinlikle Yabancı bu konuda benim için başka mükemmel bir şey karşıma çıkana kadar tek olacak. Evet, kitapları okuyan herkes Ediz'e aşık fakat ben hiçbir zaman ona öylesine hayran kalamadım. Aksine Doğa'yı her zaman tuhaf bir şekilde barıma bastırdım. Bu kitapta bazı yaşadıklarıyla benim de yanaklarım kıpkırmızı kesildi, içime bir sıcaklık yayılıp bazen de yerini öfkeye bıraktı. Hele de beklemediğim bir anda patlak veren olaylar cidden nevrimi döndürdü. Doğa ve Ediz arasında geçenler ilk kitapta bilindiği üzere sürekli ucu kavgaya bağlanan olaylar silsilesi olarak devam ediyor. İkinci kitapta onları birbirlerine daha muhtaç ve daha yakın okuyoruz. Övgülerime kısa bir ara verip eleştirilerime yer verirsem; öncelikle bu kitabın hitap ettiği genel yaşın küçükleri de kapsadığı düşünülürse keşke o arzuya bu kadar detaylı değinmeseydi. Romantik kitapları çok fazla okuyanları ya da yaş aralığında bunu kafayı takmayıp rahatsız olmayacak onlarca insan var fakat her yaştan insanların okuduğu düşünülürse biraz fazla detaya düştüğünü düşünüyorum. Bir diğer değineceğim kısım da Doğa'nın bu "değer verme" olayında çok fazla salağa yatması.
Ediz'in zaafı olarak adlandırıldığında onun için değerli olduğunu anlaması gerekiyor. Fakat aksine sürekli en ufak bir değere binme düşüncesiyle heyecana boğuluyor. Bir diğer değineceğim konu ise amaçsız mekan değiştirmeler. Gidecekleri mekanda yapacakları hiçbir şey yok ama sürekli evden uzaklaşmak için gereksiz yerlerde önemli konuşmalar yapmalarına da bir mantık yükleyemedim. Övgülerime geri dönersek yazarın harika bir mantık çerçevesinde iki karaktere de psikolojik sorunlar yüklemesini çok beğendim. Zaten yazarda en sevdiğim şeylerin başında çoğu şeyi öylesine geçiştirmemesi geliyor. O şeye anlamlı bir şeyler katmadan ucunu bırakmıyor. Kitabın sonuna gelirsek gerçekten mükemmeldi. Hiç beklemediğim ama aslında başından beri olması gereken bir olayın ortasında bitti. Doğa'nın ailesiyle ilgili her şeyin tahmin edilmeyecek bir noktaya dayanmasıyla o satırı sanırım defalarca kez okudum. Sürekli kitap okuyorum ve her gün başka bir yazarı deneyimliyorum. Bu türde beni bu kadar etkileyebildiği için yazarı gerçekten tebrik ediyorum. Üçüncü kitap için çıldırıyorum, keyifli okumalar diliyorum..

9 yorum:

  1. Hey hey!Merhaba :)
    Valla yazar Wattpad çıkışlı olduğu için okuyasım gelmiyor başta.Çıkarılan kitaplar malum.
    Bir yanda Ediz'e aşırı şekilde bağlı ergen bir kitle var.Bu da beni soğutan sebepler arasında.Çünkü okuyunca o kadar mükemmel bulmayacağımı adım gibi biliyorum.
    Almamamın son sebebine gelirsek eğer;hakkında birçok kötü yorum duydum.Bu yorumlarda çoğunlukla kitabın abartıldığı kadar iyi olmadığı yönündeydi.
    Kısaca bu sağlam ön yargılarımı kırıp kitabı alacağımı düşünmüyorum.En başta hiçbir kitabın bu fiyata değeceğini düşünmüyorum.Ama çok güzel yazmışsın eline sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederimm. Benim de bir önyargım vardı ama bunca okuduğum wattpad kitabı arasında açık ara hala en kalitelisi Yabancı. O yüzden sevgim ayrı :)

      Sil
  2. 3. Kitabı basılacak mı? Ya da çıkacak mı desem daha doğru olucak...

    YanıtlaSil
  3. Bende senin gibi okudum lakin ikinci kitap bana biraz tutarsız geldi. Çünkü Ediz'in 2.kitabın başında Doğa'ya karşı takındığı tavırla sonlara doğru takındığı tavır aradında dağlar kadar fark var bence. Ediz'in ben yalan söylemem ayaklarına yatıp sonra da Doğa'ya kandırılman çok kolay demesi de var...

    YanıtlaSil
  4. Sorun şu aslında kitap çok saçma bitti şu an nasıl yani doğanın babası doğayı edize sattı ve bundan sonra hiçbir olay olmadan Ediz küvette doğayı öldürdü mü gervekten çok saçma belki de içten içe inanmak istemiyorum ama insalinş 3.kitap çıkar çünkü bu hikaye böyle bitmemeli lutgen...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle sana katılıyorum. Zaten o kadar olay yarıda kesilip sonunun Doğa'nın ölümü olamaz. OLMAMALI!!

      Sil
  5. Wattpad'in herkesin telefonunda bir numaralı uygulama olduğu o dönem bende deli gibi yabancının bölümlerini bekliyordum ve o aralar çıkan Öznur'un ben yabancının annesi değilim ben yabancının ta kendisiyim tavırları beni müthiş bir şekilde kitaptan soğutmuştu. Bir de hatırladığım kadarıyla okur kitlesine göre fazla ağdalı bir dil kullanıyordu insanı okumaktan bezdiren betimlemeleri vardı. Kurgusu benim için çok müthiş ilerlese de bir kere soğudum diye inatla okumuyorum. Tavşan dağa küstü işte :(

    YanıtlaSil