22 Mayıs 2016

,

Kargalar Meclisi - Leigh Bardugo | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Kargalar Meclisi
Orijinal Adı: Six of Crows
Yazar: Leigh Bardugo
Sayfa Sayısı: 528
Yayınevi: Novella Dinamik
Goodreads Puanı: 4.41/5
Benim Puanım: 5/5
Arka Sayfa;
İntikam duygusuyla yanıp tutuşan bir mahkûm. Bahis düşkünü bir keskin nişancı Ayrıcalıklı hayatını geçmişte bırakan bir kaçak
Hayalet ismiyle tanınan bir casus Hayatta kalmak için sihir kullanan bir cellat Ve hepsini bir araya getiren kaçış uzmanı bir hırsız.
6 Tehlikeli serseri 1  Imkânsiz görev
Bu ekip büyük bir felaketi önleyebilecek tek seçenek, tabii önce birbirlerini yok etmezlerse.
Kaz arkasına yaslandı. "Bir adamın cüzdanını çalmasının en kolay yolu nedir?"
"Boğazına bıçak dayamak?" diye sordu Inej.
"Sırtına silah dayamak?" dedi Jesper.
"İçkisine zehir katmak?" diye önerdi Nina.
"Hepiniz iğrençsiniz," dedi Matthias.
Çığlık atmak istiyorum gerçekten! Bu kitap için söyleyebileceğim tek şey uzun bir wowww çekmek olurdu. Leigh Bardugo resmen Grisha serisini sevmediğim için "canım sen bunu mu eksik bulmuştun, bunu mu sevmemiştin" diyerek bir fantastik kitaptan tüm beklentimi önüme serdi. Kadının kalemine bayıldım. O kurgu, o karakterler, o işleniş neydi yahu! Kitabı düşündükçe kalbim pır pır ediyor. Kocaman karakter ailesine sahip bir kitabın her karakteri mi sevilir, her sahnesi mi deli gibi heyecanla okunur ve açık ara okurken en çok sırıttığım kitaplardan biriydi. Espri anlayışı olsun, karakterlerin arasındaki uyuşmazlık ama gizliden doğan dostluk derken kitabı elimden bırakamadım. Önce Matthias'a aşık oldum, sonra Kaz'a da aşık oldum. Kız karakterler desen Nina'ya ayrı Inej'e ayrı vuruldum. Ciddi anlamda hiç bitmesini istemediğim mükemmel bir kitaptı. Kitabı okurken bayıldığım satırları işaretlemeye doyamadım.
Belki Matthias, Beyaz Ada konusunda yanılmıştı. Belki makas Wylan'ın ellerini kıracaktı. Belki Inej başarısız olacaktı. Ya da Nina. Ya da Kaz.
Altı kişiyiz ama gelin görün ki bu çılgın planda bin türlü aksilik çıkabilir.
"Kargalarla arkadaşlık kurmamalısın," demişti Kaz.
"Neden ki?" diye sormuştu Inej.
Kaz cevap vermek için başını masasından kaldırmış ama her ne söyleyecekse aklından uçup gitmişti.
Inej yüzünü parlayan güneşe çevirmişti. Gözleri kapalıydı. Katran karası kirpikleri yanaklarına kadar uzanıyordu. Limandan esen rüzgar, saçlarını havalandırmıştı. İşte o an Kaz tekrar çocukluğuna dönmüş, bu dünyada sihrin varlığına inanmıştı.
"Neden ki?" diye tekrarlamıştı Inej, gözleri hala kapalı.
Kaz aklına gelen ilk şeyi söylemişti. "Terbiyesizdirler."
"Sen de öylesin, Kaz." Inej gülmüştü. Kaz o sesi bir şişeye kapatıp her gece onunla sarhoş olabilseydi yapardı.
Okuduğum fantastik kitaplar arasında açık ara uzun uzadıya işlenen konunun absürt olmaması ve çok fazla konu işlendiği halde canım hiç sıkılmadan okuduğum en iyi fantastik kitaptı. Suratımda salak bir sırıtışla sabaha kadar övebilirim. Bardugo'nun hem heyecanı hem de o deli gibi beklediğim samimi şefkat hissini bana geçirebilmesi beni çok mutlu etti. İlk kitap öyle bir yerde bitti ki gerçekten kalbim ağrıyor. İkinci kitabı nasıl bekleyeceğim hiç bilmiyorum :( Bayadır böyle fangirllük yapmıyordum ama ikinci kitap çıktığında deli gibi çığlık atabilirimmm.
Kitaba ilk başladığımda bu kadar karakteri ve olay sıralanaşını aklımda nasıl tutacağım, kesin kafam karışacak dedim ama Bardugo beni çok fena tersköşe yaptı. Her geçen satırın mantıklı bir konuya değinerek yazılması mükemmeldi. Yazarın kalemi desen harikaydı. Kullandığı keskin ve çarpıcı tarza bayıldım. Kitapta eleştirebileceğim tek şey; karakterlerin double double büyük göstermesi ama çok genç olmalırıydı. İlk defa İnaj'ın ağzından Kaz'ı okuduğumda Kaz'ı 35 falan sandım. 17 olduğunu duyunca şok oldum resmen. Diğer karakterler de aynı yaştaydılar. Hem bir yandan daha büyük olmalarını isterdim çünkü bana sorarsanız bir tık daha büyük olmaları düşüncelerinin ve davranışlarının olgunluğunu çok daha mantıklı kılardı ki ben o hallerine bile bayıldım. Bir de Inaj'ın kız olduğunu anlayana kadar göbeğim çatladı. Kitapta yazar hiç aşka değinmeyek sandım ama tahminimden daha çoktu. Kaz ile Inaj... Matthias ile Nina... hatırladıkça göğsüm acıyor...
"Bağnaz," dedi Nina zayıfça.
"Cadı."
"Barbar."
"Nina," diye fısıldadı, "minik kırmızı kuş. Gitme."
Kitapta başka eleştirebileceğim en ufak bir şey yok. Baştan aşağı muazzam bir kitaptı. Ayrıca Novella yayınlarının bu çevirisine hayran kaldım. Tüm kitap boyunca sadece bir tane çeviri hatası vardı. Zaten incelikle bilmediğimiz kelimeleri es geçmeden belirtmeleri de ayrı güzeldi. Tabii baskısına olan hayranlığımı değinmek bile gereksiz. Yani sonuç olarak cidden kalbim ağrıyor. İkinci kitabı aldığım zaman sabaha kadar okuyup bitirip gece onunla uyumayı düşünüyorum. Grisha serisini benim gibi sevmediyseniz bile kesinlikle ama kesinlikle Kargalar Meclisi'ni okuyun!

0 yorum:

Yorum Gönder