Kitap Adı: Küller Şehri
Orijinal Adı: City of Ashes (The Mortal Instruments #2)
Yazar. Cassandra Clare
Sayfa Sayısı: 525
Yayınevi: Artemis
Goodreads Puanı: 4.22/5
Benim Puanım: 3/5
Arka Sayfa;
Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak kadar heyecan! Ölümcül Oyuncaklar can yakmaya devam ediyor!
Komada bir anne ve dünyayı yok etmeye kararlı bir baba.. Clary Fray, kurtadamlar, şeytanlar ve gizemli Gölgeavcılarıyla dolu, ürkütücü New York yer altı dünyasına doğru sürükleniyor. Geçmişiyle ilgili öğrendikleri yalnızca başlangıç. Şimdiyse dünyanın kaderi Clary’nin ellerinde. Yeni keşfettiği güçlerini ustaca kullanmayı ve asla kendisinin olmayacak bir erkeğe karşı hislerini dizginlemeyi başarabilecek mi?
Komada bir anne ve dünyayı yok etmeye kararlı bir baba.. Clary Fray, kurtadamlar, şeytanlar ve gizemli Gölgeavcılarıyla dolu, ürkütücü New York yer altı dünyasına doğru sürükleniyor. Geçmişiyle ilgili öğrendikleri yalnızca başlangıç. Şimdiyse dünyanın kaderi Clary’nin ellerinde. Yeni keşfettiği güçlerini ustaca kullanmayı ve asla kendisinin olmayacak bir erkeğe karşı hislerini dizginlemeyi başarabilecek mi?
Bu kitabı okuduktan sonra ilk kitabına haksızlık ettiğimi düşündüm çünkü ilk kitap bana göre bu kitaba göre gerçekten daha güzeldi. Yazarın acemi kalemi çok barizdi ama beni bu kitap kadar rahatsız etmemişti. Bu kitap boyunca beni kıvrandıran ve düşündükçe sinirlerimi bozan çok fazla sıkıcı şey geçti. Öncelikle bu kitap da en az ilki kadar sürükleyiciydi. Çok kısa sürede hiç zamanın nasıl geçtiğini anlamadan okudum. Karakterleri bu kitapla beraber daha çok sevdiğimi söylesem yalan olur. Ana karakterlerden ziyade yan karakterleri daha çok sevdim. Zaten yazarın ana karakterleri düşürdüğü durum benim gözümde onların çok gerilere attı. İkinci kitap boyunca olaylar hiç kesilmedi ama ilk kitap gibi değildi. Bu kitapta olayların kesilmemesi bile beni rahatsız etti. Defalarca kez yine neler oluyor diye sorup durdum. Olayların hiç kesilmiyor olması canımı sıktı. Yazarın dili zaten yine bana dokunamadı. Çok sade ve hiç keskin olmayan bir dili var. Derin olup bana dokunmasını isterdim ama işaretleyebileceğim satırlar bulamadım. Espri bakımından yine çok iyiydi ve güldüğüm yerler oldu ama okuyucuda etkili bir his bırakması bakımından eksikti.
Bundan sonraki yorumum her ne kadar ağır spoiler içermese de kitap hakkında en ufak spoiler yemek istemeyenler okumasın lütfen. Bu kitap beni ciddi anlamda rahatsız etti. Jace ve Clary'in son kitapta kardeş çıkmalarına rağmen yazarın çok itici bir üslupla aralarındaki derin ve bir gıdım şehvetli bağı kesip atmasını veya gerçekler ortaya çıkana kadar duraksatmasını beklerdim. Ama aralarındaki geçen yazarın zorlama bir şekilde saçma bir nedenden dolayı yazdığı o öpüşme sahnesi bende ipleri attırdı. Clary ve Simon'un ilişkisi desen ayrı gıcık, Simon'un salaklıkları sürekli başına bir şey gelip durması ayrı gıcıktı. Kitap boyunca o kadar sinirlendim ki sonunda seriyi okuyan arkadaşımı arayıp güzel bir spoiler yeyip rahatladım. Onun dışında yazarın Jace ve Clary'i özellikle de Clary'in bir keresinde Jace'e ağabey gözüyle şefkatle yaklaşması da beni rahatsız etti. Hep öyle olsaydı ne ala ama sadece bir yerde öyle hissetmesi gözüme battı. Ayrıca yazarın kalemini şurada yine eksik buldum. Zaten bize dokunan bir kalemin yok, tamam ilk iki kitap için öyle diyebilirim ama serinin diğer kitaplarında ağlayabileceğim kadar beni duygulandırır belki bilinmez. Yani öyle bir kalemi olmadığı halde Valentine'yi bir sahnede Clary ile duygusal konuşturarak beni etkiledi ama Valentine'nin üzerine biraz daha oynayabilirdi. Onu bu kadar berbat bir insan göstermeye öylesine çabalaması da bana zorlama geldi.
Anlayacağınız bu kitap boyunca beni en çok rahatsız eden şey Jace ve Clary'in ilişkisi oldu. Gerçek her neyse ortaya çıkmasını dört gözle bekliyorum. Yazarın neden serideki ana karakterler arasına bu kadar itici ve bu kadar büyük bir bağlantıyı yerleştirdiğine de anlam veremedim. Keşke bu kardeşlik kavramı ortaya çıktığında Jace ve Clary'in arasına soğuk bir duvar örüp, gerçek her neyse belirdiğinde birbirlerine karşı iç-le-rin-de bastırdıkları özlemi dışarı çıkarsaydı. O bakımdan hayal kırıklığına uğradım ama yine heyecanla ve sıkılmadan okudum. Bu beni rahatsız eden olaylar bu kadar gözüme sokulmasaydı canı gönülden yüksek puan verirdim. Diğer kitapları daha çok beğenmem ve artık ana karakterleri sevmem dileğiyle...
0 yorum:
Yorum Gönder