Kitap Adı: Kemikler Şehri
Orijinal Adı: City of Bones (The Mortal Instruments #1)
Yazar: Cassandra Clare
Sayfa Sayısı: 580
Yayınevi: Artemis
Goodreads Puanı: 4.12/5
Benim Puanım: 3,5/5
Arka Sayfa;
Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak daha birçok şey. Ölümcül Oyuncaklar hafızanıza kazınacak!
On beş yaşındaki Clary Fray, New York’ta Pandemonium Kulüp’e doğru yola çıktığında bir cinayete tanıklık edeceği hiç aklına gelmezdi.
Hele ki, bu cinayetin daha önce hiç görmediği acayip silahlara sahip tuhaf dövmeli üç genç tarafından işleneceğini hayatta düşünemezdi! Clary, polisi arayabileceğini biliyordu fakat ceset bir anda ortadan yok olunca ve canileri Clary’den başka kimse göremediği için durumu açıklamak pek kolay olmayacaktı!
Clary’nin onları görebilmesine çok şaşıran katiller kendilerini Gölgeavcıları olarak tanıtacaktı. Yani, dünyayı şeytanlardan arındırmaya ant içmiş gizli bir kabile!
Bu seriyi okumayı hiç ama hiç düşünmüyordum ama son zamanlarda Lady Midnight'in çıkacağını duyan herkes baya heyecanlandı ve seriye dair hiçbir şey bilmediğim için eziklendim. Aylar önce bir arkadaşım okumamı önerdiğinde burun kıvırmıştım ama sonunda merak edip ben de başına oturdum. Seriyi İngilizce okumuyorum, Türkçe basımlarını beğenmediğim için İngilizce kapaklarıyla çekimlerimi yaptım. Evet, yorumuma gelirsek; ilk kitabı beğendim. Çok ama çok bayılmadım. Ama okurken eğlendim hatta Jace beni birkaç yerde baya güldürdü. Kitapta sevdiğim baş unsurlardan biri kesinlikle sıkmamasıydı. Çok fazla olay işlenmesine ve çok nadir durulmasına nazaran kitabı okurken elimden bırakmayı istemedim. Karakterleri de sevdim diyebilirim. Henüz Clary'i pek sevmesem de seri boyunca kendisine ısınacağıma eminim.
"Hayır." Nehrin yüzeyinden yükselirken, Jace motoru güzel bir şekilde dengeledi. "Bence bu sadece bir hayal."
"Ama Jace," dedi Clary, "bütün hikayeler gerçektir."
Jace'in güldüğünü duymadı ama göğüs kafesinde ve parmaklarının ucunda titreşimi hissetti. Motosiklet yükselirken ve kafesinden salıverilmiş bir kuş gibi köprüye doğru hızla uçarken, Clary sıkıca tutundu. Nehir ve köprünün demirleri ayaklarının altında hızla akarken, neredeyse yüreği göğsünden dışarı fırlayacaktı, fakat bu kez Clary her şeyi görebilmek için gözlerini açık tuttu.
Kitabın başlangıcı çok basitti. Şu yönden; yazar kimin ağzından kimin düşüncelerini yazdığını belirtmemiş. Tamam üçüncü ağız konuşuyor ama burada kimin gözleri ardında kitabı okuyoruz dedim. Daha sonra bu durum azaldı. Bir de bana mantıksız gelen bazı yerler vardı. Bitene kadar sırıtan bazı satırlar vardı gerçekten. Clary ve Jace arasında nasıl hemen bu kadar derin bir bağ oluştu onu da anlamadım. Jace defalarca Clary ile tehlikeye atıldı ama o kadar umursamaz olan Jace ne ara Clary'e gönülden bağlandı biraz üstünden işlenmişti. Clary de çok değişik bir karakterdi. İki kere Jace'e bir kere de İsabelle'e tokat atması bana aşırı abartı geldi. Ben Jace'in yerinde olsam bir tane geri patlatırdım. Bir de özellikle kitabı okuyanlar için söylüyorum ufak spoiler içerebilir. Simon'un on senedir Clary'e aşık olduğunu söylemesi aşırı saçmaydı. O kadar uzun zamandır hislerini neden içine atmış mantıksızdı. Tabii Clary'in bundan senelerdir şüphelenmemesi ama Jace'in ilk bakışta olayı idrak etmesi Clary mi fazla saf yoksa Simon mu çok iyi bir oyuncu dedirtti. Bunun dışında yazarın gereksiz uzun benzetmelerini saçma buldum. Bir de yine seriyi okuyanlar okusun lütfen. Jace'in son sayfalarda babasından Clary'in iki lafına vazgeçmesi aşırı absürttü. Hayır, Clary gelmeden önce adam öl dese ölecekti ama birazcık onu ikna etmeye çalıştı diye hemen yok sen beni bıraktın falan deyip babası ölse oh diyecek hale gelmesi okurken kaşlarımı çatmamı sağladı.
Bunların dışında kitabı hiç sıkılmadan ve sürükleyici bir şekilde okudum. 570 sayfa olmasına karşın elimde sürünmedi ve iki gün içerisinde bitirdim. Serinin diğer kitaplarını çok merak ediyorum. Özellikle yazarın son elli sayfada olay bütünlüğünü yakalama şekli altını çizecek kadar güzeldi. Sadece Jace ve Clary'in ne suçu vardı yani. Umarım bu hiç tahmin etmediğim gerçek bir şekilde hata verir, zaten vereceğinden eminim de.Ayrıca ben bu serinin ilk kitabının film uyarlamasını yine aynı arkadaşımın ısrarıyla izlemiştim ve benim aklımda yer edinmeyecek bir filmdi, sanırım pek beğenmemiştim. O filmdeki Jace karakteri aşırı züppe ve zorlamaydı. Ama kitaptaki Jace tamamen farklıydı. Kitaptaki Jace'i okurken filmdeki hali aklıma çok gelmedi ama yine de ikisinin örtüşmemesi beni rahatsız etti. Hız kesmeden diğer kitaplarını hemen okuyacağım. Diğer yorumlarımla görüşmek üzere...
Ay ben bu kitabı okuyacaktım ama hala almadım alacağım yazda :(
YanıtlaSilDizisi çıktı Shadowhunters diye arkadaş ısrarı ilk bölümü özledim ama beğenmedim kitabı kaç seri olduğunu bilmiyorum kaç seriden oluşmakta ?
Kemikler Şehri 6 kitaptan oluşuyor. Bir de yine gölge avcılarıyla ilgili mekanik prens serisi var, o da üç kitaptan oluşuyor :)
SilTMI en bir çok sevdiğim serilerdendir. Başladığın için dahası ilk kitaba dört puan verdiğin için çok sevindim. Ben serinin kitaptan kitaba güzelleştiğini düşünenlerdenim.. Umarım sen de devam ettikçe daha çok seversin.. ^.^
YanıtlaSilBen de devam ettikçe daha çok beğeneceğime inanıyorum ama ikinci kitabını da istediğim kadar beğenemedim. Artık diğer kitaplardan medet umuyorum :D
SilMerhaba ben bu serinin ilk filmini izledim. Ama kitaplarını okumadım. Yinede 1. Kitabı okumalı mıyım?
YanıtlaSilSerinin sadece ilk filmi çıktı zaten, aynı kadro diğer kitapların filmini çekmeyecek. Filmden ziyade kitap serisinin daha güzel olduğu kanısındayım. Okumanızı öneririm :)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil