Bu yazıyı geciktirebileceğim kadar geciktirdim ve sonunda başına oturup yazabiliyorum. Çok uzun bir yazı olacak muhtemelen çünkü baya uzun tavsiyelerde bulunacağım yani kemerlerinizi bağlayın! Öncelikle şayet 12 ile 16 yaş arasında şimdiden İngilizceye ilgiliyseniz ve ileride kitap okuyacak veya bir filmi İngilizce altyazıyla izleyecek kadar öğrenmek istiyorsanız çok şanslısınız. Benim ortaokulda İngilizcem iğrenç dereceydi. Hocaların kanaat notuyla geçiyordum, sınavlardan 25 falan alıyordum çünkü okulda verilen İngilizce eğitimi beni dilden nefret ettirmişti. Küçüklüğümden beri sinema tutkunu olduğum için İngilizcemi kesinlikle sinema aşkım sayesinde kazandığımı söylemeliyim. Öncelikle yaşınız küçükse şunları yapmanızı öneririm; deli gibi sims oynayın. Ben sims sayesinde günlük ve basit tüm terimleri ezberlemiştim. Amacım kendimi geliştirmek değildi. Ama şimdi geçmişe baktığımda sims'in az çok bana yararı olduğunu itiraf etmeliyim. Tabii simse ek olarak online chat bölümleri olan İngilizce oyunları oynamakta büyük yararınıza olur. Ayrıca internetten yabancı sohbet sitelerini girip günlük konuşma dilini ve kendini tanıtmaya dair kısa ve öz tüm terimleri oradan öğrenin. Ben 14-16 yaş aralığında sürekli arkadaşlarımla omegle'nin text kısmında takılırdım. Oradan da az çok bir sürü şey öğrendim. Bunlara ek olarak yine yaşınız küçükse kesinlikle ama kesinlikle yabancı müzik dinleyin. Bir şarkıyı birkaç kez dinledikten sonra şarkının sözlerini açın ve bağıra bağıra o şarkıyı kendiniz de söyleyin. Böylece telaffuzunuzu gerçekten geliştirirsiniz.
Aslında bu yapacağım öneri herkes için; geçen sene gittiğim İngilizce kursunda hocamız bize İngilizce altyazılı film izlememizi söylemişti ama ben kesinlikle katılmıyorum çünkü yarım yamalak İngilizcenizle izlediğiniz altyazılı film hiçbir işinize yaramaz. Altyazıda geçen cümleye mi, kişinin telaffuzuna mı yoksa orada geçen grammer bilgisine mi odaklanacaksınız? Tabii ki sonradan İngilizce altyazılı izlemek manyak yardımcı olur ama ben kesinlikle öncelikle dikkatli bir şekilde yabancı dizi filmleri türkçe altyazılı izlemenizi öneririm. Ortaokuldayken Gossip Girl, Merlin, Umutsuz Ev Kadınları gibi yani kısacası CNBC-E'nin yayınladığı tüm dizileri izlerdim. O zamanlar İngilizcemi geliştirmek gibi bir çabam olmadığı halde yine de çok fazla kelime ezberlemiştim.
Bu saydıklarımla kendi kendinize bir yere kadar geliştirebilirsiniz ama sonuç olarak bir gramer öğrenimi almanız gerekir. Diğer türlü grameri de kendiniz çözmeye çalışırsanız zorlanırsınız. O yüzden okul öğretiminizde güzel bir yabancı dil eğitimi alamıyorsanız kesinlikle A1 ve A2 kursuna gitmenizi öneririm. A1 ve A2 kurslarını bitirmeden önce de ingilizcem iyiydi, derdimi anlatıyordum ama kurs bana çok fazla şey kattı. Zaman terimlerini kavramamı ve uzun uzun konuşmaya çalıştığımda kalbim deli gibi çarpmayı kesti. Ben İsmek'in A1 ve A2 kurslarını bitirdim ve hocamdan çok memnundum. Sadece bulunduğum sınıf bana göre gerideydi ve onları beklemek zorunda kalıyordum. Özellikle İngilizce cümle sıra dizilimini gittiğim iki tur sayesinde çok iyi kavradım. Ama kursa gitmeden önce de benim geniş bir kelime haznem vardı. Telaffuzda sıkıntı çekiyordum. Peki ezbere bildiğim kelimenin telaffuzunu nasıl bilmiyordum?
Ben İngilizcemi gittiğim iki tur kurs ve artı olarak çevirdiğim dizi filmler sayesinde geliştirdim. Kendimi geliştirmek için hobi amacıyla önce kore varyete şovu olan Running Man'in çeviri ekibine katıldım ve kendimce o programı arkadaşlarımla çevirmeye başladım. Ardından kendimi geliştirdikçe buna kore dizilerini ve hint filmlerini de kattım. Ve kocaman kocaman dizi filmleri bir başıma çevirdiğimi düşünürseniz ciddi anlamda bir kelime haznesi kazandım. Ama telaffuz sıkıntım vardı çünkü türkçeye çevirdiğim altyazı dosyasında sadece ingilizce kelimeleri görüyordum, sonuçta dizideki kişi Korece konuşuyordu. Bu yüzden çoğu kelimenin telaffuzunu kendi kafamdan uyduruyordum. Şu anda eski halime nazaran daha az sözlük kullanarak dizi film çeviriyorum.
Bunlara artı olarak kendinize yabancı bir arkadaş edinin! Ben hala Paris'te yaşayan Sofiane adında arkadaşımla whatsapp aracılığıyla konuşuyorum. Bazen kendi hayatlarımızdan, bazen de Türkiye ve Fransa gündeminden bahsediyoruz. Sağ olsun benim cümle sıralanaşımı hep düzeltiyor ve itiraf etmeliyim onunla konuşmak da bana çok şey kattı. Sofiane ile de bu siteye üye olmam sayesinde tanıştık. Bu sitede kendinize bir profil oluşturuyorsunuz ve hangi dili öğrenmek istediğinizi anlatarak kendinizi tanıtıyorsunuz. Böylece aynı dile ilgi duyan insanlar size ulaşıyor. Ben Fransızca öğrenmek istediğim için kayıt olmuştum ama Sofiane anca bugüne kadar İngilizcemi düzeltebildi. Hatta bana önce birini oturt sonra diğerine geç diyor hep. Ama eğer siz rahatsız olmazsanız yaşıtınız olan erkeklerle veya kızlarla skype aracılığıyla görüntülü konuşabilirsiniz. Ne yazık ki bana hiç kız yazmadı ve bu yüzden skype üzerinden aramalı konuşma yapamadım. Eminim yapsaydım kendime çok şey katardım. Bu yüzden kesinlikle kendinize bir yabancı arkadaş bulmaya çalışın. Ben kızkardeşimle konuşuyorum veya İngilizcesi çok iyi olan bir kuzenimle konuşuyorum. Bunların dışında ne yazık ki etrafımda İngilizce muhabbet edebileceğim kimsem yok, keşke olsa :( Bu yüzden çoğunlukla aklımdan geçen her şeyi İngilizceye çeviriyorum. Şu anda Arapça öğrenirken öğrendiğim tüm cümleleri aklımdan İngilizceye çeviriyorum ve geçen yaz telefonumun ses kaydıyla kendi kendime konuşup günlük tutarak İngilizce konuşmuştum. Böyle böyle akıcı konuşmanızı sağlayabilirsiniz.
Bana sorarsanız şu anda koca koca romanları İngilizce okuyacağımı ve filmleri İngilizce altyazılı izleyeceğimi ben de tahmin etmezdim ama hala günden güne kendimi geliştiriyorum. Özellikle bu sene kitap okuyarak kendimi çok geliştiriyorum çünkü kursa gitmediğim için İngilizce konuşabileceğim bir ortamda bulunamıyorum. Umarım siz de ufak ipuçlarım sayesinde kendinizi geliştirirsiniz. Yine İngilizce'yle alakalı olarak başlangıç önereceğim kitapları da yakında yazacağım :) Bunlara artı olarak aklıma bir şeyler gelirse de ekleyeceğim.
Gerçekten çok yararlı oldu ❤ Teşekkürler ��
YanıtlaSilRica ederim :)
SilKitap okuma ve sesli günlük tavsiyelerini deneyeceğim. Teşekkürler :)
YanıtlaSilRica ederimm :)
SilTebrikler Betül! Hızına maşallah diyorum, kitap okumak çok şey katıyordur kesin. .. hep kelime üzerinden mi ezber ilerledin, kalıp cümleler.? Benim hocam çok iyiydi ingilizcesi mükemmeldi telaffuz falan şahane, ,, bana şey demişti 6 ay dediğimi yap tamam diye... sevdiğin bir dizi seç oyuncuyu da seç onun gibi konuşuncaya kadar sürekli tekrar et ağzını yamulta yamulta derdi 😉 müzik film... sonra gidip ezberlediğim kısmı onezberden söylüyordum o da iyiydi gerçi onunla konuşmak çok geriyordu ne desem hemen düzeltme ama zevkliydi de süreklilik istiyor ya değilse unutuyorsun... ben köreldim yeni yeni senin tavsiye ettiklerini okuyorum 😉 güzel paylaşımDı kalemine sağlık 😉
YanıtlaSilEvet duzeltilsen de karsindaki kisiyle baska bir dilde muhabbet etmek de ayri zevk :)
SilÇok çok güzel anlatmışsınız bende ingilizcemi ilerletmek istiyorum suan 18 yasındayım okuldaki eğitimler berbat olmasına rağmen ortalamalarım hep 70-85 arasındaydı. Bence en iyi yöntem yabancı arkadaş edinmek sana kesinlikle katılıyorum ve konusmadıktan sonra hicbir faydası yok. Sürekli tekrar etmen gerekiyor. Yazı icin teşekkürler:)
YanıtlaSilEvet, arkadas edinmek harika bir secenek. Rica ederim :)
SilŞükür ki ingilizce öğrenmek gibi bir niyetim yok. Yoksa çıldırırım. Ama tavsiyelerin güzel.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil