Kitap Adı: Gölge ve Kemik
Orijinal Adı: Shadow and Bone (The Grisha #1)
Yazar: Leigh Bardugo
Sayfa Sayısı: 384
Yayınevi: Martı
Çıkış Tarihi: 01/2013
Goodreads Puanı: 4.07/5
Benim Puanım: 3,5/5
Arka Sayfa;
“Bekle!” diye sesimi yükselttim ama o çoktan arkasını dönmüştü. Kolunu tuttum, bizi izleyenlerden gelen şaşkınlık dolu seslere aldırış etmedim. “Bir yanlışlık olmalı. Ben… düşündüğünüz gibi…” Yavaşça bana dönüp kolunu tutan elime ters ters bakınca sustum. Elimi çektim ama öyle hemen geri adım atmayacaktım. “Ben düşündüğünüz kişi değilim,” diye fısıldadım çaresizce.
Karanlıklar Efendisi biraz daha yakınıma geldi, sadece benim duyabileceğim bir sesle, “Kim olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum!” dedi.
Karanlıklar Efendisi biraz daha yakınıma geldi, sadece benim duyabileceğim bir sesle, “Kim olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum!” dedi.
Adı duyulmamış bir köyden gelen bir sığınmacı, etrafında toplanan karanlığın içinde yalnız kalmış zayıf, beceriksiz bir kızdım. Ama Karanlıklar Efendisi parmaklarını bileklerime sarınca kendimi daha farklı hissettim ve içimde daha büyük şeylerin yattığını anladım. Gözlerimi kapattım, o güven verici duyguyu hatırlamaya, ona odaklanmaya, o mükemmel ve saf gücü hayata geçirmeye çalıştım. Ama hiçbir şey olmadı.
Hız kesmeden hemen bu seriye başladım çünkü Kargalar Meclisi bu ayki alışveriş listemde ve yazarın bu serisini önce okumak istedim. Grisha serisini fuarda satın alacaktım ama sonradan vazcaydım ve ekitap olarak okumaya karar verdim. Daha güzel çekimler yapabilirdim ama onun yerine anca tablet üzerinden çekebileceğim. Her neyse, Grisha serisinin ilk kitabı Gölge ve Kemik okuması heyecanlı güzel bir kitaptı. Ama ne yazık ki sürekli kendimi Kızıl Kraliçe'yle karşılaştırırken buldum. Kızıl Kraliçe bu seriden sonra yazıldı ve bu hikayede kızın özelliğinin ortaya çıkması ve ardından gerçekleşen olayların neredeyse hepsi aynı Kızıl Kraliçe'de olduğu gibiydi. Keşke Grisha serisini Kızıl Kraliçe'den önce okusaydım. Grisha serisi ona benziyor diye Kızıl Kraliçe'ye verdiğim tam puanı kıramam çünkü ben o kitabı gerçekten çok sevmiştim. Yazarın kalemine bayılıp birkaç fena dokunaklı satırda ağlamıştım resmen. Gölge ve Kemik o bakımdan benden etkili bir iz bırakamadı. Olayların gidişatı ve baş karakter Alina'yla beraber iki ana erkek karakter olmasını okumak heyecanlıydı. Ama Karanlık Lord veya Malyen hakkında sonradan ortaya yeni bir gerçek çıkacağı içime düşmüştü zaten.
Belki de yarın kalkar, her şeyin bir rüya olduğunu, Alexi'nin hala hayatta olduğunu, Malyen'in canının yanmadığını, birilerinin beni öldürmeye çalışmadığını anlar, Kral ve Kraliçe'yle hiç tanışmamış, Apparat'ı hiç görmemiş ve de Karanlıklar Efendisi'nin elini boynumda hiç hissetmemiş olurdum. Belki de uyanıp kamp ateşinin kokusunu burnumda duyar, kendimi bana ait olan kıyafetlerimin ve küçük yatağımın içinde güvende hissederek, Malyen'e bu tuhaf, korkunç ama güzel rüyayı anlatırdım.
Okumasını gerçekten sevdim. Yazarın kaleminin bana dokunduğu yerler oldu. Özellikle severek işaretlediğim satırlar da ekitap olarak okumama göre boldu. Bu hep tahmin ettiğim olayların gerçekleşme hissi beni rahatsız etti. Ama eski bir seri olduğu için de o bakımdan yargılayamıyorum. Onun dışında istediğim kadar yüksek puan veremiyorum çünkü kitap boyunca beni oradan buraya sürükleyen yok be dedirten veya okurken saf saf sırıtmamı sağlayan beni derinden etkileyen satırlar yok denecek kadar azdı. Yeni kitaplar okudukça ve çok fazla okudukça beklentim ve karşılaştırıp eleştirme oranım artıyor. O bakımdan kitapta sevmediğim tek konu olacakları biliyor olmaktı. Onun dışında severek okudum ve serinin devamını gerçekten merak ediyorum. Bu serinin çok övüldüğünü sadece birkaç kez gördüm ama umarım benim de favori serilerime girer. Normalde hep serilerde ilk kitaba ölüp biterim. Umarım serinin diğer iki kitabını ilke göre çok çok daha beğenirim. Kitaptaki karakterler de kaliteliydi bence. Alina hafif klişe bir karakterdi düşünceleri ve tavırlarıyla ama Malyen cidden hoştu. Genya desen ayrı hoşuma gitti. Seri devamında her karaktere ne olacak merak ediyorum. Hız kesmeden yorumlarımı ekleyeceğim umarım :)
Hayatımı senin için tehlikeye attım. Ravka'nın yarısından fazlasını senin için teptim ve seninle birlikte olacağımı, seninle birlikte aç kalıp soğukta üşüyeceğimi ve her gün peynir yemekten dolayı yakınmanı işiteceğimi bilsem bile bunların hepsini bir an olsun düşünmeden tekrar tekrar yine yaparım. Bu yüzden ne olur bana birbirimize ait olmadığımızı söyleme. Seni fark etmem çok vakit aldı, Aline. Ama artık seni görüyor, iliklerimde hissediyorum."
Ben bu kitabı uzun zaman önce yengemden ödünç alıp okumuştum. Pek fazla hatırlamıyorum kitabı. Ama bazı şeylerin üstünkörü geçildiğini hatırlıyor gibiyim. Fuarda da tüm seriyi 25 liraya bulunca hemen almıştım. Yakında bende okumayı planlıyorum. Hatta tüm seriyi okuyup bir seri incelemesi yapmayı planlıyorum. Henüz Kızıl Kraliçe'yi okumadım. Sanırım o yönden de avantajlıyım. :) Ellerine sağlık, güzel bir yorum olmuş. :)
YanıtlaSilKizil kraliceden once okumani oneririm. Serinin daha guzel cikmasini bekliyorum diger kitaplarda. Umarim sen benden saha cok begenirsin ve en kisa zamanda okursun :)
SilSonunda Kızıl Kraliçe'yi Grisha'ya benzeten bir blogger! :D Ben Grisha'yı daha önce okuduğum için, Kızıl Kraliçe bana bir noktada hep tanıdık gelmişti ama beni rahatsız da etmedi aslında ^^
YanıtlaSilOlaylarin ortaya cikiş şekli ne yazikki cok benziyordu. Ama kizil kraliceyi daha cok begenmistim :D
SilSerinin sadece ilk kitabını okudum. :D Gölge ve Kemik'i beğenmiştim diye hatırlıyorum ama ben okuduğumda devam kitapları çıkmamıştı, sonra da seriyi unuttum :D
YanıtlaSilIkinci kitabini okuyorum ve yariladim bile ama hala beni cok etkileyen bir sey olmadi :( Devam etmesen de olurmuş yani :D
Sil