Kitap Adı: Tatlı Şeytan
Orijinal Adı: Sweet Evil (Sweet Trilogy #1)
Yazar: Wendy Higgins
Sayfa Sayısı: 536
Yayınevi: GO KİTAP
Çıkış Tarihi: 12/2014
Goodreads Puanu: 4.14/5
Benim Puanım: 2,5/5
Arka Sayfa;
On altı yaşındaki, lise öğrencisi Anna Whitt yaşıtlarından biraz farklı bir genç kızdır. Anna, renkler vasıtasıyla insanların duygularını görür, hatta isterse hisseder. Kilometrelerce ötedeki sesleri duyar, kokuları alır. Anna, farklı olduğunu bilir ama "ne" olduğuna dair en ufak bir fikri yoktur. Ta ki gizemli yakışıklı Kaidan Rowe ile tanışana dek. Kaidan, onun da kendisi gibi, iblis soyundan gelen bir Nefil olduğunu açıklayınca Anna'nın önünde karanlık bir dünyanın kapıları aralanır. Kaidan’ın büyüsüne kapılıp bu dünyaya adımını attığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hayatı boyunca "iyi bir kız" olan Anna, ya diğer Nefiller gibi iblislere boyun eğip kötülüğe hizmet edecek ya da kaderini baştan yazacaktır...
Bu seriyi ciddi ciddi çok merak ediyordum ve artık dayanamayıp okudum ilk kitabını. Öncelikle ben hayaletli veya melekli tanrılı kitapları okumayı sevmiyorum. O tip kavramlar geçtikçe beni basıyor kitap resmen. O yüzden kitaba bir eksiyle başlamış oldum. Anna ergen bir karakterdi o yüzden yaptıkları karşısında ne kadar aptalsın falan demedim. Kitaptaki karakterleri çok sevdiğimi söylesem yalan olur. Özellikle Kaidan'ı sevemedim çünkü bana çok itici geldi. Sonra birkaç yorumu okuyunca daha samimi gelmeye başladı gözüme. Yaşam biçimi ve kendini tuttuğu konular yine de değişikti. Anna desen birkaç kez suratımı domatese döndürdü çünkü yazar gerçekten onun hislerini çok güzel belirtmişti.
Kitap boyunca çok az heyecan yaşadım ve neden bu kadar uzun diye sorup durdum. İşaretleyecek anlamlı cümleler de bulamadım. Ben bu kitabı niye okudum :( Her zaman inat edip serilere ilk kitabı beğenmesem bile devam ettiğim için bu kitap her ne kadar beni tatmin etmese de hemen ikinci kitaba başlayacağım. Serinin gitgide güzelleşmesini umuyorum. Her ne kadar konu farklı fantastik olursa olsun baş karakterler için iyi kız kötü çocuk diyebilir miyiz? Aynen öyle! Kitap boyunca sevdiğim şeyler; Anna'nın içinde yaşadığı hüznü yazarın güzel ve keskin bir dille belirtip okuyucu sarsması. Kaidan'ın her ne kadar kendini tutsa da Anna'ya karşı farklı bir şefkat benimsediğini inanmamız ve yazarın dilinin sıkmamasıydı. Ayrıca yazar yakınlaşma sahnelerini çarpıcı yazmasaydı sanırım daha az puan verebilirdim. Young adult okumayı seven biriyim ve en azından yazar o sayfalarda detay kullanıp kitabı daha çarpıcı ve heyecanlı yapmış. O bakımdan beğendiğimi de belirtmeliyim. Akıcı bir kitaptı ama yine de çok beğenerek okuduğum veya bana çok farklı hisler yaşatan akıcı bir kitap değildi. Serinin ikinci kitabını daha çok sevmem umuduyla!
0 yorum:
Yorum Gönder