Nisan 2016 Kitap Alışverişim

En son bu kısma CNR kitap fuarında neler aldığımı yazmıştım. Sonra geçenlerde yine bir kitap yorumumu bloguma girerken kitap alışverişime dair yazı yazmadığımı fark ettim. Önce neyse bir daha ki ay aldıklarımı yazarım dedim sonra bu ay bana yumurtadan sürpriz çıkan kitaplar da olduğu için yazayım bari dedim. Kitap alışveriş yazısı adı altında size tüm samimiyetimle nasıl kitap aldığımı da biraz özet geçeceğim. O zaman kemerlerinizi sıkı bağlayın!

Geçen ay CNR kitap fuarından baya baya çok kitap almıştım. Bir de Ruhlar Üçlemesini son anda alınca kız kardeşime elli lira borçlandım. Zaten borcumu ödemem gerektiği için bu ay çok kitap alamayacaktım. Bu ay sadece İngilizce kitap almak istiyordum ama gördüğünüz gibi uzun zamandır beklediğim kitaplar çıkınca sadece onları aldım. Bunlardan iki tanesinin yorumunu çoktan blogumda girdim. Bu ay aslında belki bu kadar az kitap almazdım ama benim çok mübarek kızkardeşim anneme fuarda ne kadar harcadığımı yumurtlayınca annem beni iki hafta azarladı ve harçlığıma el koyacağını falan söyledi. Ben de alttan aldım tabii, sesimi çıkarmadım. Sonra ona öyle laf ortası dedim, uzun zamandır beklediğim kitaplar çıkmış diye. Baktım bir şey demiyor kuzenime söyledim hemen bu kitapları sipariş ettim kitapyurdu'ndan. Allah razı olsun onlar da Winter'i hasarlı göndermişler. Sonra karar verip kitabı geri verecektim, meğer faturayı çöpe atmışız. Zaten çok ciddi bir hasar olmadığı için üstünde durmadım. Annem bu kitaplara pek bir şey demedi. Annemi geçin, öyle bir kızkardeşim var ki öyle bir fişekliyor ki annemi anlatamam. 

Neyse, ben bu beş kitapla çok mutluydum. Zaten nisan ayı okuyacağım çok fazla kitap vardı. Yani bu ay başka kitap alabileceğim aklımın ucundan bile geçmiyordu. Sonra -çok ballıyım yahu- babam alışveriş yapmamız için kredi kartını verdi. Yalnız şu Feshane'deki festivalde çok güzel şeyler aldık, onu da Nisan Ayında Neler Yapıyorum yazımda özetleyeceğim. Neyse işte, anneme resmen yalvardım. Nolur iki tane kitap alayım kredi kartından diye. En son hatırlarsanız teee aralık ayında babamın kredi kartından Beklenti ve Ürperti'yi güzel bir kazıkla almıştım ama kendi harçlığımdan uçmadığı için çok mutluydum. Annem sürekli hayır alamazsın diyordu. Zaten annem izin verse kızkardeşim üzerime atlayacaktı. Ben de tam pes edecektim ki anneme fuarda aldığım serinin ilk kitabını alamadığımı söyledim. O da sonunda insafa geldi ve izin verdi. Ben de hiç üşenmedim yemin ederim hemen bizim yakınlardaki kitapçıya gittim ama o kadar ballıyım ki Rüzgarın Adı hasarlıydı o kitapçıda. Elime kredi kartı geçmiş, sizce kitap almadan döner miyim? Tabii ki dönmedim! Hemen kartal gözlerimle sonraki ay alabileceğim kitapları gözden geçirdim. Sonuç olarak da uzun zamandır almak istediğim Sissoylu serisinin ilk kitabını ve bende ilk kitabı olan Ada'nın ikincisini Ada Sırlar Çözülüyor'u aldım. Çooook mutluydum.

Sonracığıma bu canım canım babam kredi kartını bizden almadı. Tamam itiraf ediyorum kitap konusunda çok yüzsüzüm. Bu sefer de anneme o serinin ilk kitabını bulamadım nolur bir daha kitapçıya gideyim dedim. Ama bu sefer çok kararlıydı. İki hafta ütü yaparım, bir hafta Zeynep'i okuldan alırım ne istersen yaparım dedim ama olmaz dedi. Sonra biz de geçen cuma kızkardeşimle Forum İstanbul'a gittik. Hüsna bana, orada kitap alacağım diyeceksen gelmiyorum senle dedi. Ben de yok canım demeyeceğim dedim ama Forum'a bastığımız gibi böyle karıncalanmaya başladım. Sonra neyse hiç çaktırmıyorum tabii Hüsna'ya. En sonunda alt kata indik, ben bi dr ye gireceğim dedim. Sonra böyle kedi gibi süzüldüm buna. Bu da annem kadar kararlı, asla vermem dedi. Yalnız arkadaşlar bunlar babamın kredi kartından para gidecek diye değil, ben bu kadar çok parayı kitaplara harcıyorum diye gıcıklık yapıyorlar. Özkardeşimin bu hain darbesiyle birlikte cidden kitap alamayacağımı kavradım. O an itibariyle gözlerimi alışverişe açtım ve gidip bir sürü aldık. Uzun zamandır bakım kremleri falan almak istiyordum. Öyle bir sürü şey aldık. Sonra cumartesi günü biraz baba sırnaşıp kitap alabilir miyim kredi kartıyla dedim. Babam da ne alacaksın deyince annem de okuduğu kitaplardan alacak falan dedi. Babam da sesini çıkarmadı. Gördüğünüz gibi asla pes etmiyorum. O gün öğlen hemen bizim buradaki alışveriş merkezine gittim ve yine Rüzgarın Adı'nı bulamadım. Ben de Her Şey'i ve Gölge Şehri'ni alıyordum ki mübareklerin post makineleri bozulmuş. Moralim çok bozuldu ve hiçbir şey alamadan eve döndüm. Ama bir kere izin kopardığım için alacağımı biliyordum. Cumartesi evdeydim ful. Ben de anneme söz verdiğim için ütüleri yapıp biraz kore dizisi izledim uzun zamandan sonra. Sonra pazar günü sabah kalktım, kahvaltı yaptığım gibi nereye uçtum? Forum dr'ye tabii ki :D O gün Beşiktaş'a pikniğe gidecektik. O yüzden hemen hazırlanıp uçuşa geçtim. Dr'ye gittim ve orada da Rüzgarın Adı yoktu. Ben de Her Şey ve Sissoylu 3'ü aldım.

Görüyorsunuz dimi? İnsan iman gücüyle neler yapıyor! Yalvardım, kedi gibi sırnaştım ama sonuç olarak mission complited dostlar! Niye bu kadar kendimi yırttım onu da özet geçeyim. Bir dahaki ay arkadaşkitapevi'nden İngilizce kitap alacağım ve ne kadar almak istediğim Türkçe kitapları sepetimden indirirsem o kadar daha fazla İngilizce kitap alabilirim. Böylece bir dahaki ay Sissoylu 2, Rüzgarın Adı ve üç tane İngilizce kitap alıyorum. Çok fazla kitap alıyorum ve deli gibi kitap okuyorum. Ama bunun arkasındaki gizli kapıyı sizler için aralamış oldum. Umarım bunu okurken eğlenmişsinizdir!