Cadıların Keşfi - Deborah Harkness | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Cadıların Keşfi

Orijinal Adı: A Discovery of Witches

Yazar: Deborah Harkness

Sayfa Sayısı: 672

Yayınevi: Pegasus

Çıkış Tarihi: 04/2014

Goodreads Puanı: 3,98/5

Benim Puanım: 4/5

Arka Sayfa;

Olağanüstü güçlere sahip bir cadı, imkânsızlıklara direnen yasak bir aşk

ve her şeyi başlatan gizemli bir elyazması

Oxford’un Bodleian Kütüphanesi’ndeki kitap raflarının arasında araştırma yapan genç akademisyen Diana Bishop, tesadüfen simyacılıkla ilgili eski bir elyazması bulur. Köklü ve seçkin bir cadı ailesinden gelen Diana’nın yaptığı bu keşif yeraltında doğaüstü bir karışıklığa sebep olarak iblis, cadı ve vampirlerin kısa sürede kütüphaneye doluşmasına yol açar. Diana, yüzyıllardır aranan bir hazine keşfetmiştir ve her şeyi yoluna koyabilecek tek kişi de yine kendisidir. Bu zorlu mücadelede en büyük destekçisi ise onu hiç yalnız bırakmayan, her türlü fedakârlığı göze alıp kendi soyunun karşısında duran meslektaşı, vampir Matthew olacaktır.

"Dinlenmeye çalış. Artık yalnız değilsin."

Beni Matthew'a, cadıya vampire bağlayan zinciri hala hissedebiliyordum.

Zincirin halkaları sıkı ve parlaktı, sonra uyuyacaktım.

Merhabalar herkese! Bu seriyi CNR fuarından küçük kız kardeşime borçlanarak dayanamayıp almıştım. Bookstagram hesabımdan nisan ayında okuyacaklarım arasında paylaşmıştım ve yorumlarda hemen okumam önerilince ben de bu ay kitaplığımdan önceliği bu seriye verdim. Kalın kitapları çok seviyorum. 672 sayfa ve puntosunun oldukça küçük olmasına rağmen kitap çok hoştu. Baya elimden akıp gitti. Her ne kadar arada elimden bırakmak zorunda kalsam da her elime aldığımda aynı hevesle okumaya devam ettim. Yazarın kalemi mükemmeldi. Vampir ve cadı kızımızın arasındaki aşkı arada öyle güzel sanatsal yazmıştı ki çok hoşuma gitti. Özellikle gariptir ama sonuçta baş karakter vampir olduğu için elimde olmadan kitabı okurken arada aklım Twilight serisine gitti. O seriyi bundan yedi sene önce okusam bile aynı tadı başka bir kitapta bulmaktan büyük zevk aldım.

"Seni uyarmıştım. Vampirlerle arkadaşlık karmakarışıktır. Artık seni istesem de bırakamam."

Serinin ilk kitabı bence gayet güzeldi. Bu kadar kalın ve uzun olmasına rağmen her seferinde merakla elime alıp okumaya devam etmemi sağlayan yazarın akıcı anlatım tarzıydı. Özellikle ikili arasındaki aşk çok hoştu. Böyle arada gözlerimden kalp çıktı. Daha ağır bir tarihi anlatımı vardır sanıyordum. Eh biraz tabii ki cadılıktan ve vampirlerin kökeninden bahsederken arada sıkıldım. Ama onun dışında tahminimden daha çok aşka değinilmişti. O bakımdan yazarı takdir ettim. Ne zaman doğa üstü olaylardan okuyucular sıkılsa hemen bizimkilerin sahnelerini arttırdılar.

"Açıklama beklediğim buymuş gibi, "Kazağını arabamda unutmuşsun," dedi.

"Miriam kazağı bana çoktan verdi."

"Biliyorum. Onu elimde tutamadım. Neden olduğunu anlıyor musun?"

Başımı salladığımda içini çekip Fransızca küfretti.

"Arabanının içi senin kokunla dolmuştu, Diana. Oxford'dan ayrılmam gerekiyordu."

"Hala anlamıyorum," diye itiraf ediyorum.

"Seni düşünmekten kendimi alıkoyamadım." Elini saçlarının arasından geçirip araç yolunun aşağısına baktı.

Matthew harika bir karakterdi. Deli gibi arzusunu bastırıp Diana'ya olan koruma içgüdüsünü okumak çok hoşuma gitti. Diana da ayrı bir alemdi. Kendinden emin ve Matthew'in sürekli belirttiği gibi baya cesur bir karakterdi. İlk kitapta karakterlerin hemen böyle birbirlerine derinden bağlanmasını beklemiyordum. Ama şimdiden yazar hiç sıkmadan ikiliyi birlikte yaptıysa serinin kalan iki kitabında heyecanının daha büyük bir hızla devam ettiğinden eminim. Sonuç olarak tahminimden daha güzel ve akıcı bir kitap çıktı. Değindiği aşk hikayesi çok hoşuma gitti. Seriye hiç ara vermeden Gecenin Gölgesi'ne devam edeceğim. Goodreads de gitgide puanı yükseltmiş serinin. O halde hafiften daha büyük bir beklentiyle bu ikilinin gerçekleştireceği imkansız aşkın nasıl devam edeceğini diğer iki kitapta okumak için sabırsızlanıyorum. Umarım diğer iki kitap çok daha güzeldir. Daha ilk kitaptan ikilinin aşkına yazarın bizi inandırmasını takdir ediyorum. Serinin ilk kitabı benim için gayet güzeldi. Daha güzel olabilirdi ve o beklentimi diğer iki kitaba saklıyorum. Bu tip doğa üstü aşkların işlendiği kitapları seviyorsanız kesinlikle öneririm.