24 Ağustos 2016

Okuma Maratonu: 3. Gün - En Sevmediğiniz Beş Karakter

Ağustos Ortası Okuma Maratonu / 3. Gün
Okuduğum serilerde ve kitaplarda çok seçici olsam da gıcık bir şekilde hep en ufak bir karakteri bile sevecek bir kısım bulurum. Ama elbette gözüme sokulan kötülerin isimlerini çeteliyorum. O halde saymaya başlıyorum.

1. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig
Bu kitapta bir kadının en derin hislerinin mektuplar boyunca bir erkeğe itiraf edilmesini okuyoruz. Ve bu hüzün dolu harika mektupların yollandığı kişiyi okudukça yerinizde kıvranıyorsunuz. O kadar vurdum duymaz, öyle bir karakter ki beni en çok öfkelendiren, en sevmediğim karakterlerden biridir kendisi kesinlikle.







2. Kızıl Yükseliş Serisi - Pierce Brown (Cassius)
Seriyi okumayanlar için ufak spoiler olabilirrr. Erkek kardeşini öldürmek zorunda kaldığı için Darrow'dan dibine kadar nefret eden Cassius, çok güzel benim de nefretimi de kazandı. Darrow kardeşini öldürmeseydi, Cassius'un kardeşi Darrow'u öldürecekti. Her ne kadar Darrow bu durumu geç itiraf etse de Cassius'un dostluğuna ne kadar değer verdiğini her satırda okuduk. O yüzden Cassius'un ısrarla bu nefreti devam ettirmesi ve Darrow'un kuyusunu açmak için elinden geleni yapması benim için en kötü karakterlerden biri olmasını sağladı.



3. Dikenler ve Güller Sarayı - Sarah J. Maas (Amarantha)
Bu kitapta öyle şirret bir karakter vardı ki öyle böyle değildi. Amarantha psikopatı diyerek susuyorum. O karakter hakkında konuşup, yaptıkları, başına gelenler falan hepsi spoilere giriyor. Sadece bu mükemmel kitabı okuyun ve Amarantha'dan dibine kadar nefret edin.







4. Locke Lamora'nın Yalanları - Scott Lynch (Bağlıbüyücü)
Ah Bağlıbüyücü ah! Hem üzülüyorum sana hem de ifrit oluyorum sana! Ne yapacağız biz senin bu lanet olası güçlü büyülerini? Bağlıbüyücü öyle bir karakter ki, kitabın ana konusunu tamamen bulamaç yapıp seriyi sakız gibi uzatıp yirmi kitap bile yaptırabilir. Locke'ma yaşattıklarından sonra en sevmediğim karakterlerden biri diyebilirim.







5. Ay Günlükleri - Marissa Meyer (Levana)
Her ne kadar novella kitabında Levana'nın neden böyle kötü biri olduğu bize gösterilmiş olsa da kendisini yine de sevememiştim. En sonunda Winter'da yediği haltların ardından kesinlikle en nefret karakterlerden biridir.

4 yorum:

  1. Bir numaradaki insan bozuntusuna ben de çok kılım -_-

    YanıtlaSil
  2. Ahh ahh o bilinmeyen kadının acısını ta derinden hissetmemek elde değildi. Kitabın sonunda üzüntüsünden kahrolup o da ölseydi keşke. -.-
    Levana bende nedense nefret etmekten ziyade acıma duygusu uyandıran bir karakter oldu. Bu novella sadece beni mi Levana'ya karşı yumuşattı acaba? :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Levana beni de ilk başta novella kitabını okuyunca yumuşatmıştı ama ne yazık ki sonradan yaptıkları sayesinde yine cadı oldu gözümde :D

      Sil