Kitap Adı: Sonsuz Gökyüzünün Atlında
Orijinal Adı: Under the Never Sky
Yazar: Veronica Rossi
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 384
Goodreads Puanı: 4,01/5
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
ÖLMENİN MİLYONLARCA, YAŞAMANINSA TEK BİR YOLU VAR
TEHLİKE DOLU BİR DÜNYADA SIRADIŞI BİR İTTİFAK DÜNYALARIN AYIRDIĞI ANCAK KADERİN BİRLEŞTİRDİĞİ BİR AŞK
Aria bütün yaşamını Hayal’in korunaklı kubbesi altında geçirmiştir. Genç kadının bütün dünyası bu izole şehrin duvarlarıyla sınırlıdır. Ona Dışarı’da soluduğu havanın bile ölümcül olduğu öğretildiğinden Hayal’in kapılarının ardında neler uzandığını tahmin dahi etmemiştir. Annesi kaybolunca onu bulmak için Dışarı’daki çorak araziye çıkmak zorunda kalır ancak hayatta kalmanın çok zor olacağının bilincindedir.
Dışarı’dayken Perry adında bir Yabancı’yla tanışır. Bu yabani adam da birini aramaktadır ve Aria’nın hayatta kalabilmek için tek şansıdır. İki genç, aradıkları sorulara cevap bulabilmek için birbirlerine umut ışığı olacak ve sıradışı birliktelikleri Sonsuz Gökyüzünün Altında yaşayan insanların kaderini belirleyecek bir bağa dönüşecektir…
Aria bütün yaşamını Hayal’in korunaklı kubbesi altında geçirmiştir. Genç kadının bütün dünyası bu izole şehrin duvarlarıyla sınırlıdır. Ona Dışarı’da soluduğu havanın bile ölümcül olduğu öğretildiğinden Hayal’in kapılarının ardında neler uzandığını tahmin dahi etmemiştir. Annesi kaybolunca onu bulmak için Dışarı’daki çorak araziye çıkmak zorunda kalır ancak hayatta kalmanın çok zor olacağının bilincindedir.
Dışarı’dayken Perry adında bir Yabancı’yla tanışır. Bu yabani adam da birini aramaktadır ve Aria’nın hayatta kalabilmek için tek şansıdır. İki genç, aradıkları sorulara cevap bulabilmek için birbirlerine umut ışığı olacak ve sıradışı birliktelikleri Sonsuz Gökyüzünün Altında yaşayan insanların kaderini belirleyecek bir bağa dönüşecektir…
Çok uzun zamandır okumak istediğim bir seriydi ve okumak için geç kalmamayı umuyordum çünkü son zamanlarda okumak istediğim eski serilere öncelik veriyorum ve çoğu bu türde çok fazla okuduğum için beni ufaktan hayal kırıklığına uğratıyor. Bu seride ise ilk kitabı öyle mükemmel bulamadım ama seri ilerledikçe daha çok beğeneceğimden eminim. Öncelikle kitaba çok karmaşık bir havayla giriş yapılıyor. Aria'nın Hayal'de yaşadığı büyük karışıklığı okuyoruz ama elbette henüz okuduğumuz evren, yaşama biçimi ve ortam bize anlatılmadığı için ilk bölümler tam bir karmaşayla devam ediyor. Yani kitap benim için büyük bir eksiyle başladı. Tüm kitabı bir bölüm Aria'nın bakış açısından, bir bölüm Perry'nin bakış açısından okuyoruz. Böyle olunca kitap ilerledikçe daha çok beğendim. Kitaba ilk başladığımda hem çok karışık bir girişi olduğu için hem de İkametçi, Köstebek gibi takma isimler çok fazla kullanıldığı için bana 5. Dalga'yı anımsattı ama sonrasında bu düşüncem kayboldu.
Aria ile Perry'nin yolları bir araya geldikten sonra kitaba hemen ısındım. İkilinin arasındaki nefret, zoraki sohbetleri ve zamanla birbirlerine alışmaları çok güzeldi. Kitabın kurgusu da anlaşıldıkça gözüme güzel geldi ama kurgusunda benim en çok beğendiğim kısım; Bilici, İşitici gibi özelliklerin bulunmasıydı. Ruh halinin kokusunun alınması kitapta hiç okumadığım bir özellikle öne çıktı. Ne zaman bu olayın bahsi geçse daha çok hoşuma gitti. Kitap ilerledikçe karışıklığını geride bıraktı ama diyalarda dolaşmalarını sağlayan aletle iletişim kurmalarını daha açıklayıcı yazmalarını beklerdim. Bu olay geçtiğinde bazen satırları tekrar okurken buldum kendimi. Kitabın sonuna gelirsek Perry'nin verdiği kararı okurken içim gitti. Duygusal yönden de ağırlıklı bir kitaptı. Konunun devamında neler göreceğiz merakla ikinci kitabı elime almaya gidiyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder