Tüm bu kitaplar şu anda balkonumda duruyor çünkü henüz raflarımı almaya gidemedik. İnşallah hafta sonu olmadan alabileceğiz. Öncelikle genel olarak Tüyap'dan bahsetmek istiyorum. Konuştuğum ve uğradığım bütün yayınevlerinin tüm görevlileri çok sıcakkanlıydı. Gerçekten çok hoşuma gitti. Herkes sorularıma nezaketle cevap verdi. İlk önce Pegasus yayınevine gittim çünkü tuttuğum notlarımda en çok Pegasus'un kitapları vardı. Ha bu arada! İnternetten alışveriş her zaman daha ucuza geliyor. Bunu bildiğim için önce bir liste çıkarıp alacağım kitapların internetteki fiyatlarını yazdım. Bu yüzden tüm gezim boyunca elimde sürekli kalem ve defterim vardı. Pegasus yayınevine gittim lakin oradan fazla kitap almaya niyetli olduğum için en son dönmeden önce tekrar uğrayacağımı söyledim. Bir de yanlış kitabı Pegasus yayınevine yazdığım için oradaki bayanı kitabı aramakla meşgul ettim. Hatta bu karışıklığı başka bir yayınevine daha yaptım. Bir daha ki sene kesinlikle listemi kontrol edeceğim.
İlk olarak Pegasus'dan sonra karşıma Martı yayınları çıktı. Normalde internetten 15 liraya alacağım diye not ettiğim Kitap Hırsızı'nı 10 liraya satın aldım. Diğer kitabı da aynı fiyata aldım. Takip ettiğim bir yorumcunun övdüğünü görmüştüm.
Ardından Yabancı yayınlarını gördüm ve hemen Lola ve Komşu Çocuk'u gördüm. Çünkü kitabın hem ciltli olması hem de bu sıralar takip ettiğim tüm kitap yorumcularının fotoğrafını paylaştığını görünce hemen almak istedim. Yanında Kötü Kızlar Ölmez kitabını da ilginç bulunca onu da satın aldım. Aslında 18 lira diye not tuttuğum Lola ve Komşu Çocuk'u 15 liraya satın aldım.
Daha sonra Parodi yayınlarını şans eseri gördüm. Aslında deli gibi aradığım ve bulamadığım yayınevleri de oldu. Sadece Benim Balığım Yaşayacak kitabını almaya niyetliydim fakat sonradan tüm kitapların 10 lira olduğunu görünce biraz bakınıp diğer üç kitabı da aldım. Benim Balığım Yaşayacak kitabını 17 lira diye not almıştım ama 10 liraya aldığım için çok sevindim.
Hani karıştırıp Pegasus yayınevinde arattırdığım kitap vardı ya. İşte ta kendisi; Şeftali Kokan Bir Yaz! Ara ara ara sor sor sor en sonunda Novella yayınlarını buldum. Meğer Martı yayınlarının standındaymış :( Oradan da sadece Şeftali Kokan Bir Yaz'ı aldım. İnternetten not tuttuğum fiyatı 17,50 olmasına rağmen kitabı 15 liraya aldım.
Evet, sanmayın ki ben sadece roman tutkunuyum. Ayrıca Türk Edebiyatı'nın ünlü yazarlarının şiirlerine ve öykülerine bayılıyorum. Bu yüzden elbette YKY yayınlarına uğradım. Fakat beni hayal kırıklığına uğrattı çünkü sorduğum kitap fiyatları hep benim not tuttuklarımdan üç dört lira fazla çıktı. Ben yine de büyük bir hevesle Sabahattin Ali'nin kitaplarından üç tane ve büyük bir merakla okumak istediğim Cemal Süreyya'nın şiirler kitabını aldım. Toplamına 45 lira gibi bir şey ödedim. Kasadaki bayan da indirim yaptıklarını söyledi fakat internetten alsam dört kitap bana 35 liraya falan gelecekti. Yani önceki yazdığım yayınevlerinin aksine beni hayal kırıklığına uğratan birinci yayınevi YKY oldu.
Hiç sormuyorsunuz mübarek paran bitmedi mi diye :D Elbette bitmek üzereydi artık. En son Pegasus yayınları için bir miktar para kenara bıraktım ve artık yayınevlerine kaçamak bakışlarla bakıyordum. Sonunda tekrar Pegasus'un önünde buldum kendimi. Almak istediğim çok kitap vardı ama ne yazık ki aynı YKY de olduğu gibi Pegasus da hep not aldığım fiyatların üç dört lira fazlasıyla satış yapıyordu. Şimdi üç dört lira çok mu diyeceksiniz ama biraz daha ucuz olsa o fazladan ödediklerim yerine iki tane daha roman alırdım on liraya. Neyseciğime büyük bir merakla Zaman İpliği'ni aldım.
İki tane de paramın son kuruşlarıyla ciltli kitap aldım. Pegasus'un ciltli kitaplarına bayılıyorum!
Evet, alışverişim bu kadar sürdü fakat bulamadığım kitaplar oldu. Mesela Ephesus yayınlarından hiçbir şey alamadım çünkü çok araştırmadım. Hiçliğin Kıyısında'yı internetten alamamıştım o yüzden büyük bir hevesle Ephesus standının önüne geldim ki basımın bittiğini söylediler. Cidden çok üzüldüm. Bir daha ne zaman basılır bilmiyorlarmış. Sonracağıma Tudem yayınlarını gördüm ama oradan kitap alacağımı unuttum. Zaten bu kadar kitabı taşıdığımı düşünsenize. Artık başım ağrımaya başladı hem sesten hem de omzumun ağrısını düşünmekten. Tudem yayınlarından Çizgili Pijamalı Çocuk'u alacaktım ama kısmet değilmiş. Bir daha ki siparişimde internetten ısmarlayacağım. Ayrıca bir salaklık yapmışım ki sormayın gitsin. Şöyle güzel fotoğraflar çekerim diye makinemi de çantama attım. Üstüne de iki gündür okuduğum After kitabını atınca yeminle belim koptu. Salaklığıma yanayım resmen. Makineyi çıkarıp iki fotoğraf çekecek zamanım olmadı. Sanat galerisinin olduğu tarafı gezmeye de vaktim olmadı. O yüzden baktım bir halt çekemedim dedim bari bu kadar taşıdım blog yazıma Beylikdüzü'nde gün batımına dair bir fotoğraf atayım.
Sonra tüm metrobüs boyunca After'ı okudum ve eve varana kadar yeminle omuzlarım ağrıdan sızlıyordu. Bakmayın ağrım vardı ama o mutluluk paha biçilmez! Bu arada tüm harçlığım sıfırlandı. Bu cumartesi kuzenlerimle Sapanca'ya gitme ihtimalim var. Ona da param kalmadı. Ayın yirmisinden sonra Yalova'ya gideceğiz. Biliyorum yine çok gezeceğim. Sapanca işi belli değil ama tüm kuzenler deli gibi merakla bekliyoruz olacak mı diye! Anlayacağınız bundan sonra her sene Tüyap'a giderim. Ayrıca artık kitap festivallerini daha yakından takip edeceğim. Mesela geçen Üsküdar'daki festivali kaçırdım. Yine kulağıma geldiği gibi koşacağım. Bir daha ne zaman kitap alırım Allah bilir? Annem beni vuracak sanırım. Sırf daha fazla aldığıma kızmasın diye derslerimden feragat edip okumaya başladım kitaplığımdakileri. After yorumu kapıda. Tamamen finaline bağlı kitabın yorumunu ne bakımdan yapacağım. Bir daha ki yazımda görüşmek üzere. Tüyap'a gidin ve bir şeyler satın alın cidden!
0 yorum:
Yorum Gönder