Kitap Adı: Sen Gittiğinde
Yazar: Gayla Forman
Orjinal Adı: Where She Went
Sayfa Sayısı: 280
Yayınevi: Pegasus
Goodreads Puanı: 4,10
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa:
Her şey bitti derken... Sadece bir tesadüf yetebilir...
"Ben bir nehrin akıntısına kapılmıştım, o ise kıyıda kalmıştı." Adam'ın, Mia'yı aşkıyla hayata döndürmesinin ve Mia'nın, onun hayatından çıkmasının üzerinden üç yıl geçmiştir...
Artık ülkenin bir ucunda yaşayan Mia'nın Juilliard'da yıldızı gittikçe parlamaktadır. Adam ise Mia'nın gidişinin ardından onun için yazdığı şarkılarla grubunun dünya çapında ünlenmesini sağlamıştır. Fakat elde ettiği başarılar, içindeki boşluğu doldurmaya yetmez.
Sonunda şans, sadece bir geceliğine yollarını kesiştirir. Mia'nın, evi gibi gördüğü New York'u gezerlerken birlikte geçmişe gidip kalplerini geleceğe... ve birbirlerine açacaklardır.
Gelelim Adam'ın ağzından yazılmış olan ikinci kitaba. Kitap aynı Eğer Yaşarsam da olduğu gibi bir buçuk gün içinde geçiyor ve her bölüm sonunda Adam'ın Mia'yla tanışması ve ondan sonraki hayatı anlatılıyor. Bu kitapta daha az gözlerim doldu. Adam'ın Mia'dan sonraki hayatı biraz sıkıcı olsa bile günümüz olan kısımları yani Adam ile Mia'nın New York'da karşılaştığı kısımları okurken çok heyecanlandım. O sayfalar çok güzeldi. Bu kitapla ilgili spoiler bölümüm olmayacak. Sadece şunu söylemeliyim ki Mia neden Adam'dan ayrılmış diye deli gibi merak edeceksiniz ve sebebini öğrendiğinizde gözleriniz dolacak. İki kitabı da kesinlikle alın ve okuyun. Yazarın harika kalemine, Mia ve Adam'ın ağzından sayfaları okumaya bayılacaksınız.
Ben bir nehrin akıntısına kapılmıştım, o ise kıyıda kalmıştı.
Bundan sonraki replikler spoilerrr;
"Çünkü senden nefret ediyordum."
"Benden nefret mi ediyordun? Ama neden?"
"Çünkü sen benim hayatta kalmamı sağladın." dedi Mia sessizce. "Sen benim hayatta kalmamı sağladın!"
işte. Kalbimde açılan boşluk, bana ruhumun bir parçasının hep bildiği bir şeyin doğru olduğunu söylüyordu.
Mia, komadayken ona söylediklerimi duymuştu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sesi sonuna dek açtım ve müzik, yıpranmış kulak zarlarımı bile titretmeye başladı. Bu ses yeni birgüne uyanan Brooklyn şehrinin şamatasıyla - üzerine basılan metal ızgaralar ve vızır vızır işleyen otobüsler- birleşip kulakları sağır edecek bir gürültüye sebep oluyordu. bütün bu uğultunun arasından sıyrılan sesi neredeyse duyamayacaktım. Ama işte bunca yıldır duymayı beklediğim ses, beni çağırıyordu.
"Adam!" diye haykırdı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Mia'ya baktım. Çellosunu bacaklarının arasına almış karşımda oturuyordu. Gözleri kapalıydı ve yine aynı şeyi yaptığını, sessizliğin içindeki bir şeyleri duymaya çalıştığını biliyordum. Sonra birden peşinde olduğu şeyi duydu. Gözlerini açtı ve sanki onları hiç üzerimden ayırmamış gibi tekrar bana baktı. Yayını aldı ve hafifçe başını sallayarak bana gitarımı işaret etti. "Hazır mısın?" diye sordu.
Ona söylemek istediğim çok şey vardı ve listenin başında, her zaman hazır olduğumu söylemek geliyordu. Ama bunu yapmak yerine amfiyi açtım, cebimden bir mızrap çıkardım ve sadece evet dedim.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Tüm gücümle şarkıyı söyledim. Ardından nakarat kısmına geldik: Benden nefret et. beni perişan et. beni imha et. Beni baştan yarat. Beni, beni, beni baştan yaratmaz mısın?
0 yorum:
Yorum Gönder