Kitap Adı: Lola ve Komşu Çocuk
Yazar: Stephanie Perkins
Orjinal Adı: Lola and the Boy Next Door
Sayfa Sayısı: 320
Yayınevi: Yabancı
Goodreads Puanı: 4,02/5
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa:
Lola ve Komşu Çocuk, hem tatlı bir aşk hem gerçekçi bir
dostluk hem de John Green ve Rainbow Rowell sevenlerin zevkle kucak açacağı bir
kendini bulma hikâyesi.
Geçmişinde kalan çocuk, gelecekteki aşkı olabilir mi? Henüz
kendini geliştirme aşamasındaki tasarımcı Lola Nolan modaya inanmıyordu... O,
kostümlere inanıyordu. Kıyafet ne kadar parıltılı, eğlenceli ve farklı, yani
etkileyiciyse o kadar iyiydi. Ve Lola'nın hayatı, özellikle de seksi rockçı
erkek arkadaşı varken mükemmele gayet yakındı. Ta ki Bell ikizleri olarak da
bilinen Calliope ve Cricket mahalleye tekrar taşınıp Lola'nın derinlere
gömdüğünü düşündüğü acı verici geçmişini gün yüzüne çıkarana kadar.
Tüyap'dan aldığım kitaplardan ikincisine gömüldüm bugün. Aslına bakarsanız Lola ve Komşu Çocuğu hemen okumayı istemiş olmamın sebebi böyle bir tanıtım fotoğrafı çekmekti. Kitabı almış olmamın sebebiyse kapağının harika oluşu ve ayrıca ciltli olmasıydı. Yani konuyu bile okumadım alırken. Ama beni hayal kırıklığına uğratır mı? Elbette hayır! Kitap çok hoştu. Bir günde bitirdim. Bu kitap da arapça dersimi beklerken okumaya başlayıp akşam eve gelince bitirdiklerim arasında yerini aldı. Yazar çok hoş yazmış. Nasıl desem, okudukça okuyasım geldi. Hiç sıkılmadım. Ayrıca ne olacak falan diye de çok merak ettim. Lola karakterini sevdim ama nedense o kadar da ısınamadım. Biraz garip geldi bana. Cricket'i çok sevdim. Lola'nın asıl sevgilisi olan Max'i de baya çekici buldum ve ilişkileri nasıl devam edecek diye meraklandım. Hatta kitabın birkaç sayfası o kadar heyecanlıydı ki kız kardeşimin sesi yüzünden deliye döndüm. Bir de yazar sürekli büyük harflerin bulunduğu yüksek sesle söylenen ve şok ifadesi kullanılan satırlar yazmış. Kitap elimde bir diğer sayfaya geçince gözlerim hemen oralara kayıp daha hızlı okumamı sağlıyordu. Kitabı genel olarak baya beğendim. Beni içten etkiledi. Tatlı ve sürükleyici anlatım tarzıyla hep aklımda kalacak. Gönül tam 10 puan vermek isterdi ama kaderde yokmuş. Puanını beni çoook çoook etkileyemediği için kırdım. Sonuna kadar sırıttığım çok güzel sayfaları vardı. Sonunu da ayrı beğendim zati. Kitabı alın okuyun ve kitaplığınızda dursun kendi hikayesini saymazsak çok hoş da bir kapağı var.
Zaten bir bu kitaba bir de Şeftali Kokan Bir Yaz'ın kapağına tutuldum resmen. Onu da yakın zamanda okuyacağım. Bugün Eğer Yaşarsam'a başladım. Kuvvetli ihtimal yarın biter ve hatta ikinci kitabı da bitirebilirim çünkü cumartesi tatil. Beni asıl bugünlerde heyecanlandıran ne size söyleyeyim. Haftaya Yalova'ya kuzenlerimle gidiyorum ve yanıma Eksik Parça, Bıçak Sırtı ve Benim Uzak Yıldızım kitaplarını alacağım. Düşünsenize deniz kenarında oturup deli gibi kitap okuyacağım ve harika resimler çekeceğim. Haftaya çarşambayı iple çekiyorum..
0 yorum:
Yorum Gönder