Kitap Adı: Yolun Sonundaki Okyanus
Orijinal Adı: The Ocean at the end of the Lane
Yazar: Neil Gaiman
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 192
Goodreads Puanı: 4.11/5
Benim Puanım: 5/5
Arka Sayfa;
Bir kelebeğin kanatları kadar narin ve hüzünlü.
Karanlıktaki bir bıçak kadar tehditkâr ve korku verici.
Neil Gaiman, sarsıcı eseri Yolun Sonundaki Okyanus’ta, insanı insan yapan tüm duyguları ortaya çıkarmakla kalmayıp, okurlarını onları çevreleyen karanlıklardan korunmaları için geçmişin sığınağına davet ediyor.
Hikâye, kahramanımızın çocukluğuna dönmesi ve evinin yanındaki gölün aslında bir okyanus olduğunu iddia eden Lettie Hempstock’a dair anılarının canlanmasıyla başlıyor. Bu andan sonra; küçük bir çocuğun fazlasıyla ürkütücü, garip ve tehlikelerle dolu geçmişine doğru bir kapı açılıyor.
Artık, yolun sonunda neyle karşılaşacağını kahramanımız da bilmiyor…
Karanlıktaki bir bıçak kadar tehditkâr ve korku verici.
Neil Gaiman, sarsıcı eseri Yolun Sonundaki Okyanus’ta, insanı insan yapan tüm duyguları ortaya çıkarmakla kalmayıp, okurlarını onları çevreleyen karanlıklardan korunmaları için geçmişin sığınağına davet ediyor.
Hikâye, kahramanımızın çocukluğuna dönmesi ve evinin yanındaki gölün aslında bir okyanus olduğunu iddia eden Lettie Hempstock’a dair anılarının canlanmasıyla başlıyor. Bu andan sonra; küçük bir çocuğun fazlasıyla ürkütücü, garip ve tehlikelerle dolu geçmişine doğru bir kapı açılıyor.
Artık, yolun sonunda neyle karşılaşacağını kahramanımız da bilmiyor…
Neil Gaiman uzun zamandır okumak istediğim bir yazardı ve
kalemi övüldükçe merakım kat kat artıyordu. İlk olarak bu kitabıyla başladığım
için çok mutluyum çünkü yazarın diğer tüm eserlerini okumaya ayrı bir şevk
duyuyorum. Kitabın konusu, kurgusu, karakterleri çok orijinaldi. Aslında olay
gidişatını okudukça çocukluğunda şizofreni geçiren bir çocuğun iç sesini
okuduğumuzu düşündüm. Normalde dikkat edilmeyecek şeylere bu kadar detayla
irdelemesi beni bu düşünceye daha da itti. Böyle olunca da daha önce okuduğum
farklı ve bu türe hitap eden kitaplarla hafızamı yeniledim. Lettie karakteriyle
başlayan fantastik dünyayı hiç beklemiyordum. Ben daha çok sakin ama yine de
çok beğendirecek bir kurgu tahmin ediyordum. Fantastik kısmından ve tamamen
farklı bir dünya tadında okumamız bana da zamanında izleyip bayıldığım
Terabithia Köprüsü filmini anımsattı. Kitapta bir ara olaylar o kadar çok
karıştı ki içimdeki merak hissi; kitabın esrarengiz bir havaya bürünmesiyle bir
anda uykumdan silkelenmemi sağlayacak kadar harika bir anlatımla ilerledi.
Sonuna kadar çok beğenerek okudum. Özellikle değindiği bazı kısımlar çok
güzeldi. Misal olarak baş karakterimizin üst katta yetişkinlerin huzur veren
konuşma mırıltısıyla uyuya kalmasına değinmesi çok hoşuma giderek beni çocukluğuma
götürdü. Küçükken de buna bayılırdım, hatta şimdi bile olsa aynısı sesle uykuya
dalmayı seve seve kabul ederim. Bunun gibi çocukluğunda değindiği ve o
zamanlarda akıl edemediği konuları not düşmesi de bana farklı şeyler anımsattı.
Aklımda elbette bazı sorular var ama onların da bu kitapla beraber sırla
kaybolup gitmelerine izin veriyorum. Kesinlikle bir an önce okumanızı öneririm.
0 yorum:
Yorum Gönder