Kitap Adı: Poseidon Varisi
Orijinal Adı: Of Poseidon (#1)
Yazar: Anna Banks
Yayınevi: Dexpub
Goodreads Puanı: 4.05/5
Benim Puanım: 3/5
Arka Sayfa;
HAYATININ AŞKINDAN VAZGEÇEBİLİR MİSİN?
Emma ile tanışana kadar, herhangi birini öpmek aklının
ucundan bile geçmemişti. Son zamanlarda ise, dudaklarında onun dudaklarını
hissetmekten başka bir şey düşünemiyordu.
Galen, balıklarla iletişim kurabilen bir kızı bulmak için
karaya gönderilmiş bir Syrena prensiydi. Emma ile tanıştığında aralarında
ikisini de sarsan, güçlü bir çekim oluştu.
Aradığı kız o olabilir miydi?
Onunla vakit geçirdikçe, Galen aradığı kızın o olduğunu
anlamıştı. Ama onun yeteneklerinin farkına varmasını sağlayabilecek miydi? Ve
de en önemlisi, ona karşı hislerini bastırabilecek miydi? Emma krallığının
anahtarı olabilirdi
ama kalbinin anahtarı olması mümkün değildi.
Çıktığı zaman kapağı ve
baskısıyla çok ilgimi çekmişti. Elime geçtiği gibi de öncelik vererek büyük bir
şevkle okumaya başladım ve tahmin etmediğim bir şekilde hayal kırıklığına
uğradım. Kitabın konusu gerçekten çok güzel ve farklı fakat yazarın kalemi ve
buna ek olarak çevirinin yer yer kötü olmasıyla beraber gözümde sınıfta kalan
bir kitap oldu. Üç kitaptan oluşan serinini ilk kitabı olan Poseiodon Varisi en
sevmediğim durumlardan birine; sanki tüm çözülmesi gereken olayları ve heyecanı
öteki iki kitapta patlayacakmış gibi ilk kitabın gündelik yaşamdan ve kızla
erkek arasında filizlenen bütün klasik klişeleri hiçbir farklılık yaratmadan
tıpatıpında olduğu gibi harika bir iticilikle işleyen bir aşktan farkı yoktu.
Baş karakterimiz Emma denen kızın da güçlü bir karakteri veya yazarın kalemiyle
beraber onun hislerindeki duygu yoğunluğunu bize geçirmesi sayesinde
sevebileceğimiz bir kız değildi.
Kitaptaki çeviri konusunda en saçma bulduğum kelime elbette
ve elbette; "Amanallahımyarabbim" tepkisiydi. İngilizceden türkçeye
çevrilen bir kitapta bunu şayet dalga maiyetinde koydulursa daha üzücü elbette.
Aynı şekilde kendi gençlik dilimizde kullandığımız kelimelere bolca
değinilmesini de gereksiz buldum. Anlayacağınız çeviri tadında değil de, yeni
Türk bir yazarın yazdığı fantastik roman tadındaydı. Emma'nın annesi olan
karakter o kadar saçma, o kadar yersiz bir insandı ki şaşırarak okudum. Verdiği
tepkiler, kızına olan gereksiz korumacı tavırları sıkılmamı sağladı. Romantizm
açısından ve karakterlerin arasında geçen olaylar akabinde harika olmasa da
akıcı okunabilecek kadar güzeldi. Bunların dışında kitapta bir farklılık, can
alıcı bir güzellik bulamadım. En çok beğendiğim kısmı ise sonuydu çünkü
gerçekten "hadi be" dedirten tık kısım orasıydı. Sırf olayların
gidişatını merak ettiğim için sıradaki kitabı ufak bir heyecanla bekliyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder