Kitap Adı: Kendine Ait Bir Oda
Orijinla Adı: A Room of One's Own
Yazar: Virginia Wolf
Yayınevi: İthaki
Sayfa Sayısı: 136
Goodreads Puanı:4.08/5
Benim Puanım: 3/5
Arka Sayfa;
"Yapabileceklerim, sizlere önemsiz sayılabilecek
bir noktada fikir sunmakla sınırlıydı; eğer kurmaca bir
metin yazmak istiyorsa, bir kadının parası ve kendine ait
bir odası olmalıydı."
Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’un yazdıkları arasında yazıldığı dönemi en iyi yansıtan ve en akılda kalıcı kitaplardan biridir. Yazıldığı dönemin ve hatta öncesinin “kadın” algısını mükemmel bir şekilde resmeden Woolf, tek özellikleri “kadın olmamak” olan erkeklere kalemini hiç sakınmadan savurur.
bir noktada fikir sunmakla sınırlıydı; eğer kurmaca bir
metin yazmak istiyorsa, bir kadının parası ve kendine ait
bir odası olmalıydı."
Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’un yazdıkları arasında yazıldığı dönemi en iyi yansıtan ve en akılda kalıcı kitaplardan biridir. Yazıldığı dönemin ve hatta öncesinin “kadın” algısını mükemmel bir şekilde resmeden Woolf, tek özellikleri “kadın olmamak” olan erkeklere kalemini hiç sakınmadan savurur.
Ünlü klasik yazarlarından ilk defa okumak için bu ay
Virginia Woolf'u seçmiştim. Ve uzun zamandır kalemi hakkında övgülere şahit
olduğum için zannımca en ünlü eseri olan Kendimize Ait Bir Oda kitabıyla
başladım. Fakat kitabın deneme türüne hitap ettiğini bilmiyordum. Bu kitapla
beraber klasik ve ağır anlatıma sahip kitaplarda kurgu olmadığı müddetçe en
azından iki sene için deneme okumayı düşünmüyorum. Denemeye hitap eden bu
kitabı okurken de o kadar daraldım ki önce kendime kızdım ve elbette bir ara
beğenmek zorunda olma hissiyatına büründüm fakat sonrasında bu düşünceden
silkelendim çünkü herkesin övmesi benim bir kitabı beğenmek zorunluluğa girmemi
sağlamamalı. Bu yüzden okudukça kafamı karıştırmaya ve beni sıkmaya devam etti.
Bir ara kitabı beğenecek gibi oldum fakat en ufak bir konuya değindiğinde bile
oradan oraya atlaması bana en çok boğucu gelen kısmıydı. Bu yüzden sürekli aynı
satırları tekrar okuma isteği içimde yeşerdi ve bu da kitabı çok da isteyerek
okumanın yanı sıra elimde biraz sürünmesini sağladı. Baştan sona kadın bir
yazarın feminizm; kadın erkek eşitliği hakkında düşünlerini ileri savunmasıyla
geçti. Fakat ben yazarın bahsettiği zamana dair o kadar çok tarihi roman okudum
ki; değindiği zaman diliminde kadınların yazarlık ve benzeri durumlarda
yaşadığı sorunlara dair hiçbir satırda büyük bir duygu yoğunluğuna girip
şaşkınlığa uğramadım. Çok uzun paragraflar olması da gözlerimin yorulmasını
sağladı. İçindeki alıntılar yer yer elbette çok güzeldi ama çoğunluğu bakımından
sevemedim. Büyük beğeni kazanan klasikler arasında bana hitap etmediğini kesin
bir dille söyleyebileceğim ikinci kitap oldu. Açıkçası genel kitlenin çok
sevdiği kitapları gerçekten beğenmek isteyerek okuyorum fakat aksi olduğu
zaman; önce ısrarla beğenmek istemeye devam edip, en sonunda herkesin zevki
farklı olabilir diyerek haliyle vazgeçiyorum. Anlayacağınız Virginia Wolf ne
yazık ki bana hitap eden bir yazar olmadı. Yazara dair elimde Deniz Feneri
kitabı da mevcut. Gün geçer de gerçekten merak edersem belki elime alabilirim
diyerek yorumdan ziyade baya içimi döktüğüm bu yazıyı da sonlandırıyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder