Kitap Adı: Buzdaki Kız
Orijinal Adı: The Girl in the İce
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Yazar: Robert Bryndza
Sayfa Sayısı: 416
Goodreads Puanı: 3.95/5
Benim Puanım: 4,5/5
Arka Sayfa;
Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Dudakları bir şey söylemek üzereymiş gibi aralanmıştı. Vücudu buzun içinde donup kalmıştı… O ne ilk ne de sonuncu olacaktı…
Genç bir adam Güney Londra’daki bir parkta, kalın bir buz tabakasının altında bir kadının cansız bedenini bulunca, cinayet soruşturmasını yürütmek için Dedektif Erika Foster göreve çağırıldı.
Buzdaki Kız’ın sakladığı karanlık sır neydi?
Erika gerçeği aydınlatmaya yaklaştıkça katil de ona yaklaşıyordu.
Erika’nın yürüttüğü son soruşturma felaketle sonuçlanmış ve kocasının ölümüne neden olmuştu.
Kariyeri sallantıda olan Erika’nın bu sefer kişisel sorunlarıyla olduğu kadar, daha önce hiç görmediği kadar tehlikeli olan
katille de yüzleşmesi gerekiyordu. Peki ama katil ona ulaşmayı başaramadan Erika katili yakalayabilecek miydi?
Büyük bir gazla yorumuma başlayarak bayıldığımı dile getirmeliyim. Hatta kitap hakkında en büyük övgü dolu cümlem; son sayfaları okurken kitabı kucağımdan atıp "çok iyi" diyerek içimdeki heyecanı kelimelere dökmemdi. Normalde polisiye-gerilim tarzı okumayı tercih eden biri değilim. Filmlerde izlemeyi çok sevdiğim halde kitaplarda beni çok etkilediği kanısındaydım. Fakat bu kitapla beraber bu türe de aç olduğum hükmüne vardım. Pek polisiye tarzı okumadığım için kendimce abarttığımı düşünelebilir ama inanın gerçekten çok kaliteli bir romandı. Olay örgüsü, baş karakter, cinayet, arka plandaki karakterler ve kurgunun ilerleyişi bakımından çok iyiydi. Elbette en büyük heyecan son otuz sayfasına gizlenmişti. Öncelikle Erika harika bir karakterdi. Verdiği tepkiler, güçlü duruşu ve kafasının zehir gibi çalışmasıyla beraber yazarın neden Erika karakteri üzerinden polisiye bir seri yazdığına hakkıyla anlam veriyorsunuz. Haliyle seride devam eden henüz yazılmış diğer iki kitabı da çok merak ediyorum.Genç bir adam Güney Londra’daki bir parkta, kalın bir buz tabakasının altında bir kadının cansız bedenini bulunca, cinayet soruşturmasını yürütmek için Dedektif Erika Foster göreve çağırıldı.
Buzdaki Kız’ın sakladığı karanlık sır neydi?
Erika gerçeği aydınlatmaya yaklaştıkça katil de ona yaklaşıyordu.
Erika’nın yürüttüğü son soruşturma felaketle sonuçlanmış ve kocasının ölümüne neden olmuştu.
Kariyeri sallantıda olan Erika’nın bu sefer kişisel sorunlarıyla olduğu kadar, daha önce hiç görmediği kadar tehlikeli olan
katille de yüzleşmesi gerekiyordu. Peki ama katil ona ulaşmayı başaramadan Erika katili yakalayabilecek miydi?
Gerçekten aşırı gerçekçi bir anlatıma sahipti. Hem acımasız hem de tüyleri diken diken eden türdendi. İnanın; deli gibi dikkatli okuyup uğraşsam bile o sonu tahmin edemezdim. Sonundaki şoka uğramam konusunda detaya girip; kitap boyunca her karakterden şüphelenerek okumanızı da istemiyorum. Kitapta beklenildiği gibi soğuk bir anlatım tarzı vardı. Erika'nın geçmişinde yaşadığı acı dola olaya pek değinilmedi. Yazar sıradaki kitaplara saklamış olmalı diye düşünüyorum. Dili de çok iyiydi. Kitap konusunda puan kırmamı sağlayan tek şey; sonunun biraz aceleye gelmesiydi. Bazı karakterler hakkında daha derin detaylı bilgi okumak isterdim. Bunun dışında gerçekten harika bir gerilim romanıydı. Büyük bir merakla ve son otuz sayfayı nefesimi tutarak okudum. Merak ediyorsanız ve bu türe eğiliminiz varsa kesinlikle tavsiye ederim. Umarım benim kadar beğenirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder