Kitap Adı: Güz Fırtınası
Yazar: Rita Hunter
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 582
Tür: Tarihi Aşk
Benim Puanım: 5/5
Arka Sayfa;
GEÇMİŞİ, ÜZERİNE GÖLGE GİBİ DÜŞEN BİR ADAMIN TEK ÇARESİ, DAİMİ BİR GÜNEŞTİR...
“Belki de hiç... Belki de hiçbir zaman tehlikeye ne kadar yaklaştığını anlayamayacaktı. Güzel, küçük kıvılcım bilmiyordu ki bu dünyada ateşten de sıcak şeyler vardı…”
“Belki de hiç... Belki de hiçbir zaman tehlikeye ne kadar yaklaştığını anlayamayacaktı. Güzel, küçük kıvılcım bilmiyordu ki bu dünyada ateşten de sıcak şeyler vardı…”
Abertillery Dükü’ne ait papaz evinde ailesiyle birlikte yaşayan Jane Hammond’ın hayatı, kendi küçük dünyası ve gizli hayalleri üzerineydi. Mutlu olduğu, kendini huzurlu hissettiği, ona göre dünyanın en güzel topraklarında yaşamanın belki de tek bedeli, efendileri olan soylunun dikkatini çekmeden, hatta var olduklarını unutturarak devam etmenin bir yolunu bulmaktı. Zira bugüne kadarki hiçbir Abertillery Dükü’nün ahlâk ya da merhametiyle övündüğü söylenemezdi.
Jane endişelerine rağmen, yeni dükün huzurlu dünyalarına ayak basmasının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğine inanmaya hazırdı. Ne var ki, soyundan gelen uğursuzluğu gölge gibi üzerinde taşıyan ve geçmişte yaptığı korkunç şey yüzünden yargılanan dükün diğerleri kadar umursamaz olabileceğini düşünmek başlı başına bir hataydı.
Gizemli ve baştan çıkarıcı son Abertillery Dükü Alexander Darius Cunningham’ın Hammond ailesini kabul etmeye mecbur bıraktığı görev onları hiç de arzulamadıkları şekilde bir araya getirirken; tesadüfler ve güçlü güz fırtınaları, tutkulu serüvenlerinin fitilini ateşleyecekti.
Jane endişelerine rağmen, yeni dükün huzurlu dünyalarına ayak basmasının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğine inanmaya hazırdı. Ne var ki, soyundan gelen uğursuzluğu gölge gibi üzerinde taşıyan ve geçmişte yaptığı korkunç şey yüzünden yargılanan dükün diğerleri kadar umursamaz olabileceğini düşünmek başlı başına bir hataydı.
Gizemli ve baştan çıkarıcı son Abertillery Dükü Alexander Darius Cunningham’ın Hammond ailesini kabul etmeye mecbur bıraktığı görev onları hiç de arzulamadıkları şekilde bir araya getirirken; tesadüfler ve güçlü güz fırtınaları, tutkulu serüvenlerinin fitilini ateşleyecekti.
Yorumum;
İlk defa bir tarihi aşk romanı giriyorum ama aslında birkaç kez değindiğim gibi ben bu türe aşığım. Her ay kesinlikle en az on tane tarihi aşk romanı okuyorum. Geçen yazdan beri çok fazla okudum ve Rita Hunter'in kaleminin çok güçlü olduğunu bildiğim için kitaplarını okumayı geciktirip okuduğumda her birini büyük bir hayranlıkla favorim yapmıştı. Özellikle yazarın Kalbimi Çaldın ve Tatlı Tuzak eserlerine olan farklı gereğinden fazla bir aşk besliyorum. Kalemini bu kadar sevdiğim düşünülürse çok sevdiğim bir yayınevinden böyle mükemmel bir basımla ve harika bir kalınlıkla çıkacak olması karnımda kelebekleri kapıştırdı. Tarihi aşk romanı okurken kitaptan çok büyük beklentilerim oluyor. Aşk romanı olunca daha garip bir ruh haline bürünüp, o kitabın karakterlerinin beni sarsmasını, geçen aşk hikayesini içimde tadı damağımda kalacak kadar büyük bir heyecanla okumayı ve bitirdiğimde suratımda saf bir sırıtışla veda etmeyi gönlüm istiyor. Bu kitap da bana tam istediklerimi o kadar güzel verdi ki anlatamam. Ayrıca ben tarihi aşk romanlarında acımasız erkek karakterlerine hasta bir genç kız olarak yazarın yarattığı Alexander karakterine ayrı tutuldum çünkü acımasız değildi fakat olmadığı halde beni çok derinden etkileyerek büyük bir heyecanla okuttu. Rita Hunter'in kız karakter seçimlerine her zaman bayılmışımdır. Jane aşırı akıllı fakat bazı konularda Alexander'in masumiyetiyle alay ederken içten içe hayran olduğu kadar mükemmel bir karakterdi. Sadece başlarda kızıl olması beni biraz soyutladı çünkü kızıl kız karakterlerine hemen ısınamıyorum. Ama ardından yazarın Jane'in kızıl oluşuyla ilgili harika betimlemelerini okumamla beraber çok sevmeye başladım elbette. Bu kadar harika iki karakterin hikayesini okumak suratımdaki o salak sırıtışı bir an olsun bırakamamı sağladı.
Kitaptan en büyük beklentilerimden biri beni sarsmasıydı. Daha açıklayıcı olursak yazılan duygu harmanı karşısında kız karakterin acısını, hüznünü kendi içimde hissetmek istiyordum ve bunu ziyadesiyle yaşadım. Tarihi aşk romanı olmasına rağmen ki normalde baş karaktelerin yanında kitabı uzatmak istenildiğinden dolayı yan karakterlere de oldukça yer verilir. Bu kitapta sadece ikiliyi ve onların çevresinde bariz onları ilgilendiren olayları okumak kitaptan zırnık sıkılmamı sağladı. Övmelere doyamacağım bir mizah anlayışıyla yazılmıştı. Kalbimi titreterek gülmemi sağladı defalarca. Değindiği aşk hikayesine tek kelimeyle bayıldım. Yazarın kelimeleri kullanış şekli mükemmelden öteydi. O kadar güzel bir betimlemesi var ki kitap elinizden akıt gidiyor. Beklemediğim bir şekilde ilerlemesi de ayrı güzeldi. Eleştirebileceğim çok ufak noktaları var ama onları da bu kadar güzel olduğu için utanıp kendi içimde saklıyorum. Açıkçası ben orta okuldayken bile tarihi aşk romanı okumaya bayılıyordum. Ama tabii ki bu romanlar belirli bir yaşa hitap ediyor. Yakınlaşma sahneleri de kitapta yeterliydi, yok sanmayın ki arka ve ön yazısından olabileceği fikrini çıkarmış olmalısınız. Daha önce hiç tarihi aşk romanı okumadıysanız hem canı gönülden öneririm hem de önermem. Önermiyor olmamın sebebi böyle bir aşk romanıyla bu türe başlangıç yaparsanız daha sonra diğer kitaplardaki eksikleri görüp hayal kırıklığına uğrayacak olmanız. Yani o kadar mükemmel bir kitaptı. Kitabı bitirdiğimde yazarın son cümlede bile okuyucu bu kadar güldürmeye yöneltip içimi aşkla doldurması da takdire şayandı. Anlayacağınız bu kitaba aşık oldum. Tekrar tekrar okumaya niyetliyim. Bu türü sevenlere ya da ilgisi olanlara kesinlikle öneririmmm. Yabancı yayınlarının bu türe el atmasıyla nasıl mutlu olduğumu ifade edemem. İçimdeki tek üzüntü Rita Hunter'in beni yine aşkla sarmalayacağı karakterlerine tutulacağım bir aşk kitabını bekleyecek kadar sabırlı olmayışım.
Öyle bir anlattın ki mutlaka okumalıyım dedim. İns böyle kitaplarla daha sık karşılaşırsın. İyi okumalar
YanıtlaSilUmarım çok beğenirsin. Türünde alkış hak eden bir kitaptı :)
SilUzun zamandır tarihi aşk okumuyorum sanırım ama birkaç sipariş sonra bu kitabı eklemeyi düşünüyorum. ☺ Sen de tekrar okuyacak kadar beğendiğine göre demek ki. Bir deee Julia Quinn'de okudun mu?
YanıtlaSilOkumanı canı gönülden öneririmmm. Julia Quinn'in neredeyse tüm kitaplarını okudum ve özellikle şu 6 kitaplık serisinin çok beğenmiştim. Ama ondan ziyade benim favorilerim; Rita Hunter, Judith Mcnaught, Brenda Joyce ve Monica Mccarty
SilMerhaba çok aşkı seven biri değilim ama yinede Bana tavsiye edebilir misin?
YanıtlaSilKitabın geneli aşk ama içinde çok hoş bir mizah anlayışı da saklı. Tabii aşk hiç sevmiyorsan okursan beğenmeyecek olman muhtemel
SilJulia garwood'un kitapları da oldukça iyi tavsiye ederim. Bu kitabıda çok merak ediyordum yorumun için teşekkürler
YanıtlaSilRica ederim. Julia Garwood benim de favori yazarlarımdan :)
SilKitabı almışım ama bi iki haftadır okumaya kıyamıyorum rita hunterin tüm kitaplarını okumuş biri olarak bu kitabın da muhteşem olduğunu zaten tahmin etmiştim :) yorumunu okuduktan sora daha da heyecanlandım ama işte bu kadar güzel tarihi aşk romanları maalesef çok az bulunuyor ben de o yüzden kitabı okumaya kıyamıyorum :) aldığım günden beri kitaplıktan bi alıyorum elimde bi iki evirip çevirip sanki değerli bi taşmış gibi sonra yine tekrar yerine koyuyorum 😁 Ah ah bu tarihi romansları hele böyle muhteşem yazarların yazdığı romanları okuduktan sonra insanda bağımlık gibi bir etki yaratmıyomu... keşke judith,julia quin,julie,ritalar hep yazsa ah bide judith mcnaught bahsettiği o yeni kitabı artık çıkarsa iki senedir tık yok sarardık harab olduk beklemekten :( inşallah çıkar bi an önce :) yorumun için teşekkürler bu arada çok güzel bi şekilde anlatmışsın ;)
YanıtlaSilMerhaba Betül, böyle acıyı derinden hiss ettiren aşk romanları listen var mı acaba ? Bağımlısı oldum
YanıtlaSil