10 Haziran 2017

,

Karanlık Ateş - Karen Marie Moning | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Karanlık Ateş
Orijinal Adı: Darkfever
Yazar: Karen Marie Moning
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 344
Goodreads Puanı: 4.14/5
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
Karanlıktan korkar mısınız?
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir ve yeri geldiğinde insanlar gördüklerine de inanmamalıdır...
Güzel, akıllı ve normal biri olmak, görünürdekinin gerçeğini ortaya çıkarmaya yeter mi bilinmez ama MacKayla bu özelliklere sahip bir kadın olarak “gerçekler” için çaba sarf edecektir.
Tek amacı, diğer tüm normal insanlar gibi mutlu ve sade bir hayatı varken kardeşinin öldürülmesi ile mantıklı bir açıklama getiremediği tuhaflıklara son vermekti.
Anne ve babasına olan sadakatini çiğneyerek kardeşinin katilinin peşine düşen Mac, İrlanda’ya gider. Çıktığı yolculuk, onu hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, iyi ile kötünün aynı derecede tehlike yarattığı karanlık bir dünyaya sürükler. Kısa süre içerisinde ise daha da büyük bir meydan okumayla karşı karşıya kalır: Sahip olduğundan haberdar bile olmadığı gücünü – insanlık âleminin ötesindeki, tehlikeli Fae âlemini görebilme yeteneği – kullanmayı öğrenir ve istenilenden çok daha uzun bir süre hayatta kalmayı başarır.
Her hareketi, geçmişi olmayan ve Mac’in hayal ettiği gelecekle alay eden bir erkek olan karanlık ve gizemli Jericho tarafından gölgelenir… 
Uzun zamandır aklımda olan ama geciktirdiğim bir seriydi. Yazarın historical türünde yazdığı kitaplara göz gezdirmiştim ama pek ilgimi çekmediği için onları da tam anlamıyla okumadım. Ateş serisi hakkında hep övgü dolu yorumlar duydum ve seveceğimi biliyordum fakat her seferinde önceliğimi başka kitaplara verdim. İyi ki de öyle yapmışım! Bu seriyi bu kadar geç okuduğum için gerçekten çok mutluyum çünkü onca kitap ve seri bitirdikten sonra bu seriyi hem kitaplar konusunda deneyimli olarak hem de karşılaştırma yapabileceğimi onca kitap varken okumaya başlamış oldum. Öncelikle kurgusu MUAZZAM! Fantastik kısmının doğa üstü olaylara dayanması pek ilgimi çekti diyemem çünkü ne zaman böyle bir konuya sahip bir seriye başlasam benim için çok ince bir çizgide ilerlediğinden dolayı absürtlüğe kaymamasını dilerim. Bu seride yazar deneyimli kalemini her satırla kanıtlamış. Onca canavar, fae ve doğa üstü bir sürü türden canlı okuyoruz fakat yazar bunların hiçbirini öylesine seriye katmamış. 
Tek anlamıyla tüm bu canlılar serinin içinde yaşıyor. İlk başta deyinilip daha sonrasında konunun başka olaylara kaymasıyla asıl kurgunun içeriği asla unutulmuyor. Ayrıca kaleminin önünde eğilmek istiyorum çünkü bunu artık çok az yazar başarabilirken kendisi bunu yıllar önce yazabilmiş. İlk kitapta asla aşk, fantastik kurgunun önüne geçmiyor. Kitabı biraz detaylı okuduğum ve ardımda onca seriyle karşılaştırabileceğim için yorumum biraz uzun olacak. Mesela kız karakteri barbie gibi tanımlayan ve neşe saçan, pembe giyinmeye baylan, ojelerinden vazgeçmeyen bir kadın olarak yazmasına bayıldım. Çünkü kız karakterin içine kapanık, herkesten uzak duran sessiz tiplemelerini o kadar çok okudum ki yazarın bunun klişeye kaymayacağını düşünerek bariz bir şekilde kalemine dökebilmesini çok beğendim. Ayrıca yazarın kız karakterin baş erkek karakterlerle bir araya gelmesi için çabalamaması ayrı harikaydı. Kız karakterin başına ağır bir olay geldiğinde "şimdi erkek karakter bunu avutur" diye tahmin ettiğim yerler oldu çünkü bu olayın geçtiği onca kitap okudum fakat bu kitapta Mac ne yaşarsa kendi içinde yaşıyor. Acısını kendi içinde yaşayıp hiçbir üzüntüsünü gidermek için kimseye muhtaç duymuyor. Anlayacağınız böyle uzun serilerde her zaman ilk kitapta kız karakter aşırı zayıf olur ve sıradaki kitaplara geçtikçe o kızın daha da güçlenmesini okuruz. Ama aksine bu serinin ilk kitabında Mac zaten güçlü, korkusuz bir barbie bebek. Yazarı bu orijinalliği için alnından öpüyorum. Dillere destan erkek karaktere gelirsek daha kitabın yarısına gelmeden tutuldum kendisine. Mac'ı hunharca sarstığında ve bundan zırnık pişman olmadığında, daha sonrasında aralarında geçen şeylerin asla yakınlığa dökülmemesiyle "işte adam gibi adam" dedim. Kendisinin geçmişini, ne olduğunu, neyin nesi çıkacağını deli gibi merak ediyorum fakat beni ağır bir sabır bekliyor. Daha değineceğim kısımlar var fakat birkaç düşüncemi de sıradaki kitap yorumuma saklıyorum. İlk kitap kurgu olarak tabii ki çok güzeldi, yalnızca biraz kısa ve henüz mükemmel olmadığı için puan kırıyorum. İkinci kitabın yorumuyla görüşmek üzere..

0 yorum:

Yorum Gönder