10 Haziran 2017

,

Gölge Ateşi - Karen Marie Moning | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Gölge Ateşi
Orijinal Adı: Shadowfever
Yazar: Karen Marie Moning
Yayınevi: Artemis
Sayfa Sayısı: 790
Goodreads Puanı: 4,46/5
Benim Puanım: 5/5
Arka Sayfa;
UMUT GÜÇLENDİRİR, KORKU ÖLDÜRÜR
MacKaylaLane, ablası Alina’yla birlikte evlatlık verilip İrlanda’yı bir daha dönmemek üzere terk ettiğinde küçük bir çocuktu. 
Yirmi yıl sonra Alina öldü ve Mac, ablasının katilini bulmak için İrlanda’ya dönmeye karar verdi. Doğaüstü güçlere sahip, lanetlenmiş bir soydan geldiğini keşfettikten sonra ise kendini esrarlı bir geçmişin içinde buldu. İnsanların, binlerce yıldır aralarında gizlenen ölümsüzlerle yaşadığı çatışmanın tam ortasında kalmıştı. 
Mac artık bir yandan acılarına göğüs germeye çalışırken, bir yandan da kendini dünyaları yaratma ve yok etme gücüne sahip bir büyü kitabı olan SinsarDubh’ı ele geçirmeye adamıştı.
SinsarDubh, Mac’i yüzüstü bırakıp sevdikleriyle arasında ölümcül bir patika oluşturduğunda ise avcı, artık av olmuştu. Mac artık kime güvenebileceğini kestiremiyordu. Sürekli rüyalarına giren o kadın kimdi? En önemlisi, bizzat Mac kimdi?
Bu kitap çok ama çok ama çok güzeldi! O kurgunun da, karakterlerin de, arka planında yatan sırların da, ihanetin de, aşkın da, her şeyin hakkını veren bu yazarı ayakta alkışlıyorum. Dördüncü kitabın sonunun beşinci kitapta bu kadar derinlenmesine işlenmesi, Barron'a dair hakkında bir sürü şey öğrenmemiz, Mac ile arasında geçenleri nefesimi tutup okumam; baştan sona tüm kitaba aşık oldum. Son sayfasına kadar bıçak üstü okudum ama son satırına kadar her şeyi çok güzeldi. Nihayet Barron'un kim olduğunu öğrenmekle kalmayıp Mac'in geçmişindeki tüm sır perdeleri de yavaş yavaş gün yüzüne çıktı. Kurgunun hakkını vererek fae aleminde ve o ünlü defterin arkasındaki gerçekler de tek tek ortaya çıktı. Çok kalın bir kitaptı ama keşke hiç bitmeseydi. Zaten ilk yarıya nasıl geldiğimi anlamadım bile. Açıkçası bu kitapta Mac'in Barron hakkında düşünceleri sonucu aldığı karar beni öfkelendirmedi çünkü ulaşmak istediği amaç için yaptıkları acı ama mantıklıydı. Mac'in aklının arka planındaki şeyin gerçek olduğuna asla inanmadım. Bir şekilde her şeyin kesinlikle rayına oturacağını tahmin ediyordum.
Artık Mac'in ablasının cinayetinin gerçeklerini ben bile unutmuştum ama yazar onu da ortaya çıkararak yine takdirimi kazandı. Aklımda soru bırakmayıp, tüm konulara derinliğiyle değinmesine çok sevindim. Bu kitapta hiçbir şeyi yüzeysel işlemedi. Dördüncü kitabın başında okuduğumuz yüzeysel kısımlara dair bu kitapta da hatırlatmalar vardı ve o kısmı o kadar detaylı yazmadığı için yine sinirlendim ama hiçbir ufak eksiklik benim gözümde bu kitabın mükemmeliyetinin üstüne örtü çekemez. Barron'un sırlarını öğrenmekle şok oldum resmen. Kesinlikle böyle bir şey beklemiyordum ve bu tarz bir şeyi hayal gücüne sığdırıp, absürtlüğe kaçmadan kalemine dökebildiği için yazarı yine tebrik ediyorum. Gerçekten çok özleyeceğim bir seri olacak. Beş kitabını da üst üste çok hızlı okudum ama ara veremeyecek kadar bağlandım seriye. Okumak için geciktirdiğim bir seriydi ve iyi ki öyle yapmışım. Karşılaştırabileceğim onca serinin arasından hakkıyla sıyrılabilecek güzellikle mükemmel bir seriydi. İçeriğindeki detaylı yetişkin kısmı nedeniyle kesinlikle belirli bir yaşın üstüne hitap ediyor. Bu konuda dikkatli olmanızı öneririm çünkü yazar seri boyunca hiçbir şeyi yazmaktan çekinmiyor. Sonuç olarak buruk bir vedayla ikiliye hoş çakalın diyorum. Sıradaki kitaplar her ne kadar genel anlamıyla bizim ikiliyi barındırmasa bile yine onlar hakkında bir şeyler okuyabileceğimiz için çok mutluyum. Her neyse, gerçekten rica ediyorum; lütfen bu seriyi okuyunuz.. Elveda Barron :(

0 yorum:

Yorum Gönder