11 Mart 2016

,

Cadı Avcısı - Virginia Boecker | Kitap Yorumu

Adı: Cadı Avcısı
Orijinal Adı: The Witch Hunter
Yazar: Virginia Boecker
Sayfa Sayısı: 397
Yayınevi: Yabancı
Çıkış Tarihi: 02/2016
Goodreads Puanı: 3.77/5
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
Tenime dağlanarak işlenmiş mühür.
XIIIBeni koruyan ve ne olduğumu gösteren mühür.Ben On Üçüncü Yazıt’ın bir uygulayıcısıydım.Bir cadı avcısı.Korkulması gereken kişi bendim.En büyük düşmanınız dövüştüğünüz şey değil, korktuğunuz şeydir.
Yorumum;
Çok uykum vardı ama inat edip bu kitabın yorumunu giriyorum şu an. Öncelikle bu kitabı ilk gördüğümde baskısını çok beğenmiştim. Sonuçta yabancı yayınları okurlarının nasıl kitaplar sevdiğini çok iyi biliyor. Baskısını beğenmiştim ama almayı hiç düşünmüyordum.Gariptir ama kitapta beni çekmeyen bir şey vardı. Sonra CNR fuarından alırım dedim ama almadım çünkü kuzenim internetten hediye olarak aldı bana. Neyse efenim kitap elime geçti ama yine de hemen okumak konusunda kararsızdım. Sonuç olarak bakalım okuyabilecek miyim diyerek başlayacaktım ki iç kapağındaki konusunu okudum ve kitaba olan ilgim arttı hemencecik. Böylece duraksamayı istemeyecek kadar çabuk okumak istedim.
Tabii ki ara vermeden bir oturuşta bitiremedim. Bugünün cuma olması hasebiyle sonunda kitabı bitirdim ve yorumumu giriyorum. Öncelikle Elizabeth karakterini çok sevdimm. Zaten kitaplardaki ana kız karakteri sevdim mi gerisi geliyor. Kitap boyunca hep içimde bir merakla okudum. Garip ama çok heyecanlı ilerlemese bile sayfaları hızlı çevirmeyi isteyeceğiniz bir havadaydı kitap. O yüzden sanırım baya beğendim. Çevirisi baya iyiydi hatta gençlik tabirleri ve espriler yerli yerinde kullanılmıştı. Ama sanırım yazarın kalemi çok güçlü değil. Kötülemek babında söylemek istemiyorum. Normalde bir kitapta her tarafa post-it yapıştırırım ama bu kitapta bana çarpıcı gelen satırlarla karşılamadım. Çeviride sıkıntı olduğunu sanmıyorum sanırım yazarın kalemiyle ilgili bir sorun.
Kitaba önce ön yargılı baktım biraz çünkü cadılar, büyücüler falan böyle konuları pek sevmiyorum. Aslına bakarsanız doğa üstü olayların kitaplarda işlenmesini pek içime çekemiyorum. Distopya türünü daha iyi kavrıyorum. Genellikle söylediğim gibi doğa üstü olayları sevmesem de bu kitapta o olayların anlatıldığı doz bana ağır gelmedi. Kitabı sevmemin sebeplerinden biri de buydu. Ee tabii bir de duygusal bazı sahneler vardı ve dostluk kavramına değinilmişti. O yüzden ayrı sevdim. Yazarın kalemi daha güçlü olup beni çok daha derinden etkileseydi hiç çekinmeden tam puan verirdim. İkinci kitapla beraber seriyi daha çok seveceğimi düşünüyorum. Yazarın kaleminden bahsediyorum ama kendisi ayrı sevimli bir insan. İnstagram'dan Cadı Avcısı'na dair paylaşımımı beğenip bir de yorum yaptı. Son olarak kitabın her karakterini ayrı sevdim. Nicholas, George, tabii ki Jack'i ve Fifer'i ayrı ayrı sevdim. Elizabeth'i de çok sevdim. Niye biliyor musunuz? Çünkü belki önceki kitap yorumlarımda okumuşsunuzdur. Böyle kendisiyle çelişen ve duygularını içinde yaşayan karakterleri de bir başka seviyorum. Elizabeth de öyle bir karakterdi o yüzden baya ısındım ona. Kitabı okumak isteyenlere öneririm. Ben gayet beğendim. Umarım ikinci kitap hız kesmeksizin çevirilir ve birinciyi ikiye katlar!

4 yorum:

  1. Bazen belli olmuyor.Ya çevirmeden ya da yazardan kaynaklanıyor. Bazı kitaplarda alıntı yapmakta zorlaniyorum bende :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, öyle oluyor. Bugüne kadar neredeyse tüm kitap yorumlarıma alıntı ekledim ama bu kitap beni o bakımdan hayal kırıklığına uğrattı :(

      Sil
  2. Bazı doğa üstü anlatımlar insanı derinden etkiliyor, ben seviyorum en azından bende bıraktığı o doğa üstülüğü :) Bunun dozunu iyi bulmuşsanız okuma listesine almak lazım.

    YanıtlaSil