Kitap Adı: Kapkaranlık Ormanda
Orijinal Adı: İn a Dark, Dark Wood
Yazar: Ruth Ware
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 376
Goodreads Puanı: 3.64/5
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
Karanlık ormanda
Karanlık, kapkaranlık bir ev vardı;
Ve o karanlık evde karanlık, kapkaranlık bir oda...
O karanlık odada…
Karanlık, kapkaranlık bir ev vardı;
Ve o karanlık evde karanlık, kapkaranlık bir oda...
O karanlık odada…
Bazen korkulacak tek şey... insanın kendisidir.
Nora on yıldır geçmişinden kaçıyordu. Evini, arkadaşlarını ve özlememesi gerektiğini düşündüğü bir hayatı geride bırakmıştı.
Hiç beklemediği bir anda gelen bir bekârlığa veda partisi daveti, onu geçmişiyle yüzleşmeye zorluyordu. Bu, Nora’nın geçmişini nihayet bir kenara bırakması için bir işaret miydi? Ama bir şeyler yanlış gidiyordu. Çok ama çok yanlış…
Bazı sırların sonsuza dek saklanması mümkün müydü?
Nora on yıldır geçmişinden kaçıyordu. Evini, arkadaşlarını ve özlememesi gerektiğini düşündüğü bir hayatı geride bırakmıştı.
Hiç beklemediği bir anda gelen bir bekârlığa veda partisi daveti, onu geçmişiyle yüzleşmeye zorluyordu. Bu, Nora’nın geçmişini nihayet bir kenara bırakması için bir işaret miydi? Ama bir şeyler yanlış gidiyordu. Çok ama çok yanlış…
Bazı sırların sonsuza dek saklanması mümkün müydü?
Kitabın arkasında şu alıntıyı görmek bile son sayfasına kadar "vay be" dedirtecek kadar gerilim bazlı bir romanı elime aldığım hissiyatı vermişti. Gerilim okumayı çok nadir tercih etsem de bu kitapta eksik bulduğum en bariz kısım gerilimin bu kadar az kullanılmasıydı. Kapkaranlık bir ormanda, karanlık cam bir ev.. Evet, olaylar bu bahsedilen yerde geçiyor fakat böyle karamsar bir giriş okuduğumda daha can alıcı, şok edici satırların karanlık ormanı kapsayacağını düşünmüştüm. Kitabın konusu kesinlikle tahmin ettiğim gibi değildi. Ne zamanki ingilizce kitap kapağında; birisi evlenmeye hazırlanıyor, birisi ise öldürülmeye cümlesini görünce içeriği konusunda az çok kafa yorabildim. Öncelikle ilk satırdan Nora'nın on sene önce başına gelen olayın merakıyla kitaba sarıldım. Tabii bir de okuduğumuz kadarıyla konudan çıkaramadığımız bir kaza olayı mevcut. Kitap ilerledikçe olayların patlak vereceği kısımdan kimin suçlu olduğuna dair düşünüp durdum. Son yüz sayfaya yaklaşırken meraktan göbeğim çatladı. Hele de James'le Nora'nın arasında yaşananların merakını yazar sağolsun dibine kadar hissettim. Sonunda harika bir bomba saklı olduğunu duyduğumdan aklımdaki soruların hepsinin sileneceğini bilerek zihnimin karman çorman olmasına izin verdim. Kazanın gerçekleştiği zaman dilimine vardıktan sonra artık geçmişe dönmeyi bırakıyoruz ve asıl o zaman kitaba dört kolla sarıldım.
Ortada meydana gelen cinayetin arkasındaki parmak için aklımda iki isim vardı ve ikisi de aynı kapıya çıkıyordu. Nora'nın on sene önce başına gelenleri okuduğumda şaşkınlığımın sebebi kesinlikle daha derin, daha berbat bir şey bekliyor oluşumdu. Ayrıca Nora'nın böylesine büyük bir vedanın ucunda başka hiçbir şeye ihtimal vermeden arkasını dönüp gitmesinde eksik bir şeyler takılı kaldı. Nihayet tek bir cümleyle kimin ne halt yediği satırlara döküldü fakat bu da beni şok etmedi çünkü iki tahminimden biri bu yola çıkıyordu. Arada ufaktan sıkmaya başladığında bile ipleri hemen daha heyecanlı kavrayan güçlü bir kitaptı. Yazarın diğer romanın çevrilmesini dört gözle bekliyorum. Kapkaranlık Ormanda'yı çok beğendim fakat giriş cümlesini ve kapağıyla isminin gizemini kalemine dökememişti. Kaleminde en büyük beğendiğim kısımlardan biri de okuyucunun aklını karıştırmaktan kaçınıp açıklayıcı ve net bir sonla kitaba veda etmiş olmasıydı. Keyifli okumalar dilerim..
Son kitap alışverişimde okuoku.com bana bu kitabın önokumasını göndermişti okudum kararsız kaldım bu kitabı (kapkaranlık ormanda) mı yoksa günışığı kızın hayaleti mi alsam diye sence hangisini almalıyım
YanıtlaSilGünışığı kızın hayaleti kitabını okumadım o yüzden bunu öneririm :)
Sil