2 Nisan 2017

,

Gece Yolu - Kristin Hannah | Kitap Yorumu

Kitap Adı: Gece Yolu
Orijinal Adı: Night Road
Yazar: Kristin Hannah
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 496
Goodreads Puanı: 4.17/5
Benim Puanım: 5/5
Arka Sayfa;
Ateşböceği Yolu, Kış Bahçesi ve Gerçek Renkler kitaplarının yazarı Kristin Hannah’ın aşka ve kaybetmeye dair dokunaklı yeni romanı
Hayat size bir dizi seçenek sunar. Beklemek... Geçmişe tutunmak... Unutmak... Affetmek...
Siz hangi yolu seçerdiniz?
On sekiz yıldır çocuklarının ihtiyaçlarını her şeyden üstün tutan Jude Farraday’in ikizleri Mia ile Zach zeki ve mutlu birer gençtir. Defalarca evlatlık verilen ve karanlık bir geçmişe sahip olan Lexi kısa sürede Mia’nın en yakın arkadaşı ve bu birbirine bağlı ailenin de bir parçası olur.
Jude çocuklarının iyi bir yaşam sürmesi ve tehlikelerden uzak olmaları için her şeyi yapmıştır. Ancak lisedeki son yılları hepsini büyük bir sınavdan geçirir ve sıcak bir yaz gecesi, verilen yanlış bir kararla hepsinin hayatları altüst olur. Farraday ailesi göz açıp kapayıncaya kadar paramparça olacak, Lexi her şeyini kaybedecektir. Sonraki yıllarda, hepsi o gecenin doğurduğu sonuçlarla yüzleşir ve unutmaya çalışır. Ya da affetme cesaretini kendinde bulmaya...
Hayat dolu ve evrensel bir roman... Gece Yolu annelik, kimlik, aşk ve affetmeye dair soruları derinlemesine işliyor. Hem kaybetmenin verdiği şiddetli acıyı hem de ümidin hayret verici gücünü gözler önüne seren aydınlatıcı, yürek parçalayıcı bir roman. Kristin Hannah aile özlemi, insan kalbinin direnci ve sevdiklerimizi affetme cesaretine dair unutulmaz bir hikâyeyi olabilecek en iyi şekilde anlatıyor.
Bu kitap tek kelimeyle beni yıktı geçti. En başından içime ısındığı gibi daha ileride neler okuyacağımı bilmeden "sadece bir kez okuyacağımı" bildiğim için hüzünlenecek kadar ani bir sevgiyle bağlandım kitaba. Lexi kalbimi resmen ortadan ikiye böldü. İlk bölümden itibaren yaşadıkları sayesinde gerek Mia, gerek Zach, gerek Jude ile arasında geçenlerle ne zaman kendini hep arka plana atsa içimi kavurdu resmen. Onunla birlikte sürekli benim de suratım kızarıp durdu. Açıkçası kitabın bu şekilde ilerleyeceğini hiç düşünmemiştim. Arka konusu itibariyle gece yolu denen yerde geri dönülmez bir olayın meydana geleceğini  tahmin ediyordum ama bu kadar derin, bu kadar keskin bir şey beklemiyordum. Hele ortalarında artık karakterlerin girdiği çıkmazla birlikte gözlerimden sicim misali yaşlar durmaksızın aktı. Lexi'nin verdiği kararları, çektiği vicdan azabını belirten cümleleri tekrar tekrar okuyup içim yana yana bir hal oldum.
Baştan sona gerçekten söylüyorum; "keşke hiç bitmeseydi" diyerek okudum. Zerre sıkılmam bir an bile mümkün olmadı. Kitabın başında Lexi ile Mia'nın tanışmasının ardından hemen üç senenin atlamasına üzülmüştüm ama böylece kitapta hiçbir şey tadından sıkılmayacağı şekilde yerli yerinde ilerledi. Hele son iki yüz sayfa kadar böyle ellerim yanaklarımda sayfaları çevirirken bile kalbim titredi. Bir kitabın anne ve kız ilişkisine, aşka ve dostluğa bundan daha muazzam değinilebileceğini artık tahmin edemiyorum çünkü bu kitap adeta benim için zirveydi. Keşke devam kitabı olsa da bir de içimiz ferah ferah karakterleri okusak diye istemiyor değilim ama bundan sonrasında o karakterleri, o kurguyu kendi kafamızda düşünerek yetineceğiz. Mükemmel hatta muhteşemdi. Bir yazarın okuyucunun nerede boğazını düğümleyip, nerede bir anda gözlerini buğuluyacağını böyle harika bilmesi beni çok mutlu ediyor. Bugüne dek okuduğum en ama en güzel kitapların başında geliyor. Rica ediyorum, bir an önce elinize almayın, direk gördüğünüz yerde üzerine atlayın.

0 yorum:

Yorum Gönder