13 Nisan 2017

,

O Anda - Melike İnci | Kitap Yorumu

Kitap Adı: O Anda
Yazar: Melike İnci
Yayınevi: Yitik Ülke
Sayfa Sayısı: 256
Puanım: 4,5/5
Arka Sayfa;
Melike İnci'den kadına ve hayata dair çarpıcı bir ilk roman.
Bir süre konuşmadan kutuya baktılar. Yasemin aynı Murat gibiydi. Şimdi karşısında oturan Murat olsaydı, aynı şekilde, kutu açılsın mı açılmasın mı, diye saatlerce beklerdi. Selim Yasemin’in onayını beklemekten sıkıldı. Kutunun içinde ne olduğunu çok uzun zaman merak etmişti. Pandora’nın Kutusu değildi ki bu. Zübeyde Anneden bir kötülük gelmezdi ki.
Selim tam anahtarı eline aldığında, Yasemin elini tutup, “İçimde nedense kötü bir his var,” dedi. Nasıl iyi bir his olabilirdi ki? Kocası gitmişti. Romanını bitiremiyordu. Davetsiz bir misafir gelmişti. Selim anahtarı Yasemin’in eline bıraktı. Kadehleri doldurup, birini Yasemin’e uzattı.
“Seni hiçbir şeye zorlamayacağım.”
Zübeyde Hanım’ın eve sakladığı sedef kakmalı kutunun yıllar sonra ortaya çıkmasıyla geçmiş ve bugünün yeniden şekillenmesine hazırlar mıydı?
İlişkilere, aşka, dostluklara, sınırlara, tabulara, ileri atılmalara, geri çekilmelere, dürüstlüğe, ihanete ve en önemlisi kadına dair bir roman.
Ah, ah ne güzel kitaptın sen diyerek aşkımı itiraf edip başlamak istiyorum. Kitap için söyleyip en çok merak duygunuzu alevlendirebileceğim kısım; iki konuya birden değinen kitapları düşünün. Bu kitaplarda önce ilk okuduğunuz konuya ve karakterlere bağlanırsınız. Tam böyle patlak verecek bir kısım da birden diğer konuya geçersiniz ki bir an önce ilk konuya dönmek istersiniz. Sonra diğer hikayeye de öyle bir bağlanırsınız ki bu sefer ilk hikayeye geçmeye eski hevesiniz kalmaz. Anlayacağınız böylesine merak ve heyecan dalgalarıyla kitabı yuttum. Zaten ilk elli sayfasını okumakla elimden bırakamaz oldum. Yazarın kalemine, aklındaki kurguyu ve karakterleri satırlara döküşüne tutuldum. Meşhur Zübeyde Hanım'ı ben de okumaya doyamadım ve en ama en can alıcı kısmın üstünden geçilmesiyle çıldırdım. Selim diye mükemmel bir karakteri içeriyor ki sıradaki kitabın onun ağzından okuyacak olmamız içimi kıpır kıpır yapıyor. Selim, Yasemin, Oya ve Murat arasında nasıl bir sonuca varılacak düşünüp duruyorum ve okumak için sabırsızlanıyorum. Kutunun bulunmasıyla günümüzdeki Yasemin ve Selim'in o üç gün içerisinde yaşadıkları, bir yandan Murat ve Aylin arasında geçenler sayesinde istenmeden kendimi içinde bulduğum heyecan ve Zübeyda Hanım'ın geçmişiyle okudukça bayıldığım bir kitap oldu. Sadece çok istediğim bir iki kısmın üstünden geçilmesi ve sonlarına doğru Yasemin ve Murat'ın arasında geçen tek bir olayın bana anlam yükleyemeyeceğim kadar ağır gelmesiyle içimde hafif bir ukte bırakmış oldu. Onun dışında ilk kitabı da kıvranılacak bir yerde bitirdi. İkinci kitabını elime aldığım gibi muhtemelen soluksuz okuyacağım. Kesinlikle canı gönülden öneriyorum, bol keyifli okumalar.

0 yorum:

Yorum Gönder