Kitap Adı: Kusursuzlar
Orijinal Adı: Only Ever Yours
Yazar: Louise O'neill
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 400
Goodreads Puanı: 3.84/5
Benim Puanım: 4/5
Arka Sayfa;
Stepford Kadınları, 1984, Damızlık Kızın Öyküsü romanlarının ve Kötü Kızlar dizisinin öğelerini bulabileceğiniz beklenmedik, rahatsız edici ve merak uyandırıcı KUSURSUZLAR kadınların, erkeklere hizmet etmeleri için yaratıldığı bir dünyada geçiyor, bütün kızların ilk görevi güzel olmaktır. Artık doğal yollarla dünyaya gelmiyor, özel olarak tasarlanıyorlar sonra da reşit olana kadar Okullarda, gelecekteki eşlerini tatmin etmek için yetiştiriliyorlar.
Eş olarak seçilemeyenler için ise geriye kalan seçenekler cariye veya Okul’da öğretmen olmak.
Okul’daki son senelerinin stresi artarken, Freida’nın en yakın arkadaşı hiç yapmaması gereken bir şey yapar: Kilo alır. Hemen sonrasında kızların izole ortamına eş seçmeye hevesli erkekler gelir.
Freida geleceği için savaş vermek durumundadır. En yakın arkadaşı, en sevdiği kişiye ihanet etmek zorunda kalacak olsa bile…
İnsana cinnet geçirten bir kitaptı. Böyle bir yönetim şeklinin olması tüğleri ürpertmekle kalmıyor adete insana çığlık attırıyor. Kitabı baştan sona büyük bir merakla ve freida'nın sonu nereye varacak diye kıvranarak okudum. Tamamen doğaüstü olayları çok fazla barındırmayan okuduğum en orijinal distopya kitabıydı. Fakat distopya türüne dahil olmasına rağmen beni rahatsız eden olay; sadece bu dünyaya şahit oluyor olmamız. Havvaların nasıl yaşadığını, nasıl oyuncak bebekler olduklarını, insan olarak ne kadar değersiz olduklarına dair her şeyi yanan bir öfkeyle okuyoruz. Fakat normal distopik kitaplarda olduğu gibi birisi çıkıp "ben bu dünyayı değiştireceğim" demiyor. Aslında kitap boyunca şayet her şey gitgide daha çok beğenimi kazansaydı o zaman bunun eksikliğini çekmezdim ama aksine başta okuduğumuz gibi değişmeksizin aynı tatla ilerlemesi beni şaşırttı. Baş karakterimiz olan freida ciddi anlamda kıt bir kızdı. Yaptıklarına mantık yüklemek geri tepmenizi sağlıyor çünkü ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım bir şeylere mana vermeye çalıştığımda kafamdaki soru işaretleri daha da çoğaldı. isabel ile bozulan arkadaşlığı sonucunda yaptıkları, beklediğinden daha iyi birini elde ettiğinde bile hala birilerine yaltaklanmak için sürekli aslında olmadığı biri gibi davranması; zaten kurulum sistemiyle öfkelenmiş olan hislerimin iyice coşmasını sağladı. Son adıma kadar biraz kendi karakterini oluşturacak adımlarda bulunmasını bekledim ama boşa kürek çekmişim. Havvalara gelirsek her şey kadınlar için tahmin edilemeyecek kadar küçük düşürücü.Kitap boyunca kızların isimleri küçük harfle başlayıp özel isim yeteneğini giderirken erkeklerin isimleri özenle büyük harfle başlıyor.Kızlar okuma yazma bilmedikleri, sadece nasıl saçma bir şekilde erkeklere itaat edeceklerine dair on iki sene eğitim alıyorlar.
İlk dört senelerini geçirdikleri ailelerine çok ucundan değeniliyor. Ayrıca artık kız çocukları tasarım olarak meydana geliyor ve erkeklerden her zaman nüfusta daha az yer kapladıklarına değinilerek bahsediliyor fakat yazar burada neden erkeklerin de tasarlanmadığına ya da neden erkek nüfusunun gitgide azaldığına dair mantık içeren kuvvetli bir cevabı elimize vermiyor. Yani bana sorarsanız sanki yazar mükemmel bir kurgu ortaya çıkardığından öylesine emin ki "detaya girmesem de olur" mantığıyla yaklaşmış çoğu şeye. Sonlara doğru freida ve Darwin arasında geçenlerle sinir katsayısı gitgide artıyor. Açıkçası kitabın sonunu tahmin etmeye başlamıştım çünkü okuduğumuz kadarıyla yazarın bize vermeyeceği sonu biliyordum. Bu yüzden son satırları çok içim acıyarak okumadım. Genel olarak kitabı baya beğendim ve büyük bir merakla okudum. Sonuca nasıl varılacak, isabel'in sırlarını ve freida refaha kavuşacak mı derken sayfaları sabırsızlıkla çevirdim. Elbette öneriyorum fakat yazarın daha çok çabalaması gerektiğini düşünüyorum. İçimde bir şeyleri ukte bıraktı, aksi olsaydı benim için kesinlikle beş yıldız olurdu. Keyifli okumalar dilerim..
Merhaba, ben de bu kitabı yeni bitirdim. Aslında feminist bir distopya olduğu için Darwin ile ilişkisinin böyle sonlanacağı çok belliydi. Çünkü bu kitabın çarpıcı ve rahatsız edici olması gerekiyordu ki bir şeylere dikkat çekebilsin. Ben Darwin'in davranışlarını çok anlamsız buldum.Bana göre Freida'nın -öyle bir dünyaya göre- davranışlarının tutarsız olması normaldi. Çünkü kadın olarak varla yok arasında bir yerde, tabii buna var olmak denirse. Sadece beklentilere göre yapması gerekenleri yapmaya çalışıyor, ama kendi kişiliği çok farklı. O yüzden kapana kısılmış bir karakter :-)
YanıtlaSilKatılıyorum yorumuna. Darwin'le ilişkisi sonucunda çok şaşırmadım çünkü o zamana kadar Freida çoktan gözümden düşmüştü.
SilFreida'da kendimi buldum. Derinde kalmış hislerimi, içimdeki kızı buldum. Mükemmel ve gerçekçi kurgusuyla yazar, hisleri çok iyi aktarmış bence. Freida, hatta Isabel'in dahi duygularını iliklerimde hissettim .
YanıtlaSil