27 Ekim 2014

Samimi bir yazı / Tırnak yemek

Başlıkta da olduğu gibi içimden samimi bir yazı yazmak geldi. Aslında samimiden ziyade belki de kişisel kısmını giriyordur. Martta Allah'ın izniyle on sekizime gireceğim. Ve bu kadar yaşla beraber beni takip eden bir alışkanlığım var. Tee ben minicik çocuktum. Sen de beş ben deyim altı. Nasıl başladım bilmesem de tırnaklarımı çatur çutur yiyormuşum. Şayet dürüst olmak gerekirse hayatım boyunca sadece bir kere tırnak kestim. O da anaokulundaydı. O günü hiç unutmam. Annem beni anaokulundan almıştı eve giderken, tırnaklarımı kesmesini söylemiştim. Peki sonra? Bir daha el parmaklarım için hiç tırnak makası elime almadım. Seneler böyle akıp gitti. Bir gün lafı oldu. Anneciğimle bahsi geçerken, ben tırnak yemeyi bırakacağım sende bana hediye olarak bir miktar para vereceksin demiştim. Annem de demesin mi sen yeter ki bırak ben sana elli lira veririm diye. O anın gazıyla bende tamam dedim, söz bırakacağım. İlk defa o hafta tırnaklarım uzadı. Fakat bu iddia pek sürmedi. Çünkü elim sürekli ağzımda olduğundan fark etmeden yemeye devam ediyordum. Yemesem bile ucundan bir kırıldı mı tüm tırnağı atmak zorunda kalıyordum. Böyle iki hafta geçti sadece benimde beyaz tırnağım çıktığına ailecek şahit olmuş olduk. Bunun dışında ne alışkanlığı bıraktım ne de başka bir şey. 

Ardından bu durum beni rahatsız etmeye başladı. Yazı yazarken tırnaklarımı görünce moralim bozuluyordu. Hele de çocukken görseydiniz, tırnaklarımın etrafı hep dolama olurdu. Etlerini soyardım hep. Tırnak yediğimi gören öğretmenlerim hep beni uyarırdı. Hatta ilkokul öğretmenim bu konuda bana takıntılıydı. Eğer bir daha tırnak yediğimi görürse beni en arka sıraya oturtacağını söyleyerek tehdit ediyordu. Bir kere o en arka sıraya oturmaktan son anda ucuz kurtulmuştum.

Evet, diyordum ki bu durum beni rahatsız etmeye başlamıştı. Böylece bende kendime söz vermeye başladım. Misal; bir hafta tırnaklarıma yemiyeceğime söz veriyorum yada yemin ediyorum. Böylece hep yemin ettiğim için yemiyor ve kendimi tutmuş oluyordum. Fakat gene de elim ağzımda olduğu için bir şekilde tırnağım kırılıyor ve hepsini atmak zorunda kalıyordum. Aylar yıllar birbirini böyle kovaladı. Şimdiyse annemin tabiriyle çirkin tırnaklara sahibim. Yıllarca tırnaklarımı yediğim için tırnaklarım çok aşağıda. Annem daha çirkin durumda olmasını bekliyordu fakat tahmini kadar çirkin gözükmüyorlar. Ayrıca küçükken çocuklara sürülen acı ojeler vardır. Namaz kıldığım için o ojeleri de kullanmadım. Şimdiyse on sekizime kadar bu kötü alışkanlığıma the end demek istiyorum. Tabii şimdi tırnaklarım uzun ama tırnak makası kullanacak kadar uzun değil.
Bu yazım hakkında düşünürken, kesin tırnak yerken küçüklük fotoğrafım vardır dedim. Ve tabii ki bir kaç tane buldum. Net olanları çekmeye çalıştım.
Kim olduğum gayet ortada :D O parmağı ağzında olan işte.
Gene ben bu sefer kardeşimde bana katılmış hehehe
Son yazımda bir daha mutfağa girdiğimde browni yapmayı düşünüyorum demiştim. Fakat onun yerine limonlu kek yaptım. Onunla ilgili komik bir yazı sizi bekliyorr..

Betül Tosun

5 yorum:

  1. Bende lise zamanları çok yiyordum. Sınıftan bir arkadaşımız da senin gibi sürekli eli ağzındaydı, onun da parmakları öyle olmuştu. Onun yüzünden bütün sınıf tırnaklarımızı yemeğe başlamıştık. Benim gibi yemeyenler bile. Gerçekten bulaşıcı bir şey yani :) Kurtulması zor ama onun da bir şekilde tedavi vardır bence.
    Bende beklerim bloguma... Sevgilerimle :)

    bouquetscattered.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. Bu yazimla beraber şevke geldim, hic yemiyorum. Bir ay olmadan bu samimi yazinin ikincisi gelir herhalde.
    Yorumun icin tesekkurler, en yakin zamanda ugruyacagim :))

    YanıtlaSil
  3. karar verdi isen devamı gelir.
    önemli olan karar verme kısmı. şunu düşün ve şevklen murat bardakçı 60 lı yaşlarda ve hala tırnak yiyor düşünebiliyor musn?
    o yaşlarda tırnak yemek istemiyorsan şimdi bitir. fighting

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu ne güzel havaya sokma böyle :D ne yazık ki hala bu yazının ikincisini yazacak kadar uzamadılar arada anlamadan gene yiyorum :(

      Sil
  4. harika bir paylaşım

    YanıtlaSil