Son yazdığım post 30 haziranda kalmış ki o "izleyin çünkü"yü kışın başında falan yazmış olmalıyım. En son içimi döktüğümde baya bir sıkıntılı gibiydim. Arapça kitaplarım biraz fazla zorluyordu. O hafif isyanımdan sonra biraz daha hafifledi derslerim. Tabii biri bitiyor biri başlıyor hesabı başka sorunlar çıkmaya başladı. Her neyse ki 2014 senesinin en büyük sorunu ve imtihanı sonunda bitti. Tabii bitmesi baya bir zaman aldı. Tam olarak ramazan bayramından sonraki hafta bir nokta koyduk o sorunsala. Ondan sonra iki hafta boyunca tüm senenin hıncını çıkarırmışçasına anca gezdim. Her gün başka bir arkadaşımla buluşup kendimi baya motive ettim. O sırada Almanya'dan kuzenlerim geldi, sağolsunlar ne zaman gelseler bir neşe yayılır bize. Gidip gelmeler falan her zaman çok eğlenceli olur. Eylüle girmeden önceki haftada yola çıktık ve Balıkesir'e gittik. "Deniz, kumsal ve ben" denen şeyi bende gerçekleştirebildim. Hatta seneler sonra ilk defa karardım :D Üç kızkardeş kapkara gezdik bir ay boyunca :D Tatil beldemizden ayrıldıktan sonra Balıkesir'deki teyzemde birkaç gün kaldık. Ardından Bursa'daki teyzeme geçtik. Sormayın kaç teyzen var diye ahaha
Tatilim sadece bir hafta sürdü ama aşırı eğlenceliydi. Tüm senenin acısını çıkarmış olduk. Eylül'ün devamı da gayet güzel geçti. Tabii arada meşguliyetlerim oluyordu. Misal Running Man güncel çevirileri. Rahat tüm yaz boyunca çeviri yaptım diyebilirim. 35'e yakın RM bölümü çevirdim. Tabii ekipçe çevirdik. Bazılarını tek başıma, bazılarını yarım, bazılarını partlı çevirdim. Ayrıca Ek Villain adlı hint filminin çevirisini üstlendim. O filmi de tatile çıkmadan iki hafta önce falan çevirdim. Tüm tatil boyunca şarkılarını dinledim. Kuzenlerim bile artık Galliyan adlı şarkıyı dinliyorlardı. Ek Villain'den önce de Another Family adlı bir dram filmi çevirdim. Sorarsanız peki eline ne geçti diye......?
Çeviri işine atılmadan önce kendime çok güveniyordum. Yani şu yönde; ingilizcem gayet iyi, üstünden kalkabilirim diye. Fakat öyle olmadı, baya hayal kırıklığına uğradım. Çeviri yaptığım beş ayın karşılığında akıcı bir şekilde konuşabiliyorum, tabii ki hala mükemmel bir kelime hafızam yok ama günlük konuşmalarda kullanılan tüm kelimeleri biliyorum diyebilirim. Ama hala da kendime güveniyor değilim, ingilizcem yarımdan biraz daha yüksek diyebilirim. Bu yüzden bu sene ingilizce kursuna yazıldım. Meşguliyetlerime gelirsek üç gün boyunca ingilizce kursum var. Sonra sabahları arapça kursum var. Onun dışında zaten baya geziyorum. Son iki aydır hangi tarifi görsem denedim. Hatta üşenmezsem yaptıklarımla da ilgili bir yazı yazmayı planlıyorum. Başka başkaa.... Tatilden dönünce güzel anılarımın bulunduğu her resmi yazıcımdan çıkardım ve geçen sene arkadaşımın doğum günümde hediye ettiği deftere o resimleri yapıştırıp üzerlerine tarih attım. Harika oldu. Bir ay içinde oraya yapıştırmam gereken bir sürü fotoğraf çıktı, ama zaman olmadı bir türlü. Yaz öyle böyle güzel geçti işte. Şayet yaz boyunca izlediğim dizileri filmleri de eklersem baya uzar bu yazım. Burada kesiyorum.
Betül Tosun
0 yorum:
Yorum Gönder