22 Ağustos 2016

,

İkinci Şans - Robyn Schneider | Kitap Yorumu

Kitap Adı: İkinci Şans
Orijinal Adı: Extraordinary Means 
Yazar: Robyn Schneider
Sayfa Sayısı: 336
Yayınevi: Pegasus
Goodreads Puanı: 4.01/
Benim Puanım: 5/5
Arka Sayfa;
EN ÖLÜMCÜL VİRÜS BİLE UMUT VE AŞK KARŞISINDA YENİK DÜŞER. ÇÜNKÜ İKİNCİ ŞANSLAR BUNU GEREKTİRİR.
Derslerinde son derece başarılı olan Lane, on yedi yaşına geldiğinde kendini, tedavi edilemeyen tüberkülozdan mustarip halde, Latham Yurdu sanatoryumundaki gençlerin arasında bulur. Yarı hastane yarı yatılı okul olan Latham, katı kurallar ve kafa karıştırıcı uygulamalarla doludur; öğrencilerin kahvaltıyı kaçırınca ceza almaları, Fransızca dersinden çakmalarından daha kolaydır. 
Lane çocukluğundan tanıdığı utangaç ve yalnız Sadie’yle Latham’da karşılaştığında, belalı bir arkadaş grubuna katılmış olan genç kızın esprili, korkusuz ve son derece ilgi çekici bir karaktere büründüğünü şaşkınlıkla fark eder. 
Zaman geçtikçe Lane de Sadie’nin grubunun bir parçası haline gelir. İki genç sonunda hastalıklarının aslında sadece bir başlangıç olduğunu; hastalığın insanın gerçek kişiliğini belirlemediğini ve aşkın, onun ilacı olduğunu keşfedecektir. 

Uzun zamandır kalbim ağrıyor diyerek yorumlarıma başlamıyordum ve buyurun işte kalbimi çok güzel ağrıtan bu mükemmel kitaba.. Kitabı beğeneceğimi tahmin ediyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Yazarın bundan önceki Herşeyin Başlangıcı kitabını okumuştum fakat pek beğenmemiştim. O kitaptan dolayı buna karşı da beklentiler içinde değildim ama bayıldım. Konu itibariyle zaten farklı bir kitaptı. Günümüzde geçen her ne kadar çok güzel bir dram barındırsa da gençlik türünde olduğu için seçici bir okuyucu olarak tam puan vererek kalbimi kazanmasını beklemiyordum. Fakat karakterlere, işlenişe ve sonuna her şeyine bayıldım. 

Sadece Marina, hikayenin içinde vombatlar ve zeplinlerin de yer aldığı uydurma bir versiyonu da olsa, ikimizin Lizzie ve Bay Darcy olduğumuzu düşünerek yanıldığı için kızgındım. Çünkü geçen seneden bu yana emin olduğum tek bir şey varsa o da Şatham'da aşk hikayelerinin hep aynı biçinde sona erdiğiydi: Mutlaka biri geride kalıyordu.

Hiç sıkılmadan okudum. İşlediği dostluk kavramından, Lane ve Sandie arasında doğan aşkın dibine kadar çok severek okudum. Sonunu böyle düşünmüyordum, en azından düşündükçe gözlerimi dolduracak kadar değil. Aşırı güzel paragraflar içeriyordu, ayrıca acımasız bir şekilde gerçekçi olması da ayrı takdir ettiğim bir artıydı. Sonunda baya ağladım ve alıntılarını okuduğumda gözlerim rahatça dolabilir. Ben çok ama çok beğendim. Olumsuz yorumlar varsa da bir kitabı çok beğendiysem sadece kendi görüşüme bakarım. Bana sorarsanız yazar duygu geçişlerini mükemmel yakalamıştı. Dram romantik türünde My heart and other black holes kitabından sonra son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptı. Bana ziyadesiyle duygu yoğunluğu yaşattı. Sıradaki kitaplarını çok merak ediyorum, artık kesinlikle favori yazarlarımdan

2 yorum: