31 Aralık 2015

2015 Yılı Benim İçin

Karlı bir İstanbul gününden merhabalar! Önce bu hafta yaşadığım talihsizlikleri anlattıktan sonra 2015 yılı benim için nasıl geçti özetleyeceğim. Öncelikle pazartesi güzel bir gündü Arapça lisan dersim vardı. Tabii ben hala After Ever Happy'nin etkisindeydim. Pazartesi günü sadece S.S Atıcı'nın Hayalden Gerçeğe ve Pinokyanın Rüyası kitaplarını okudum ve çok beğendim. Ama salı günü asıl bomba... İki aydır salı günlerim engelleniyor ne yazık ki. Bu hafta da salı günü bazı durumlar yüzünden meşgul olacaktım. Zaten bu yüzden moralim bozuktu. Sonra ne oldu dersiniz? Eve geldim ve acele kahvaltı yaptım ve gitmem gereken yere gidecekken annem sabah babamın çok sinirlendiğini sordu. Tabii ben de çok merak ettim. Meğerse fotoğraf makinesinin çantasının fermuarını kapamamışım ve babam da sertçe çekince kamera yere düşmüş. Evet, dostlar bahsettiğimiz makine Nikon d90 ve hiç de ucuz bir makine değil. Hele de babam laptopuna ve kendi kişisel eşyalarına çok özen gösterir. Annem önce sadece kızdı çantayı açık bıraktığın için falan dedi. Sonra bir süre makineyi bana vermeyeceğini söyledi. Ben de neyse zaten bu sıralar gezmeye çıkmıyorum pek dedim. Ama sonra... sonra annem babamın öfkelenmesinin bir sebebinin de kameranın camının kırıldığını söyledi. Tabii babam öfkeden kırılmış mı diye bile bakmamış. Sonra ben de içimde korku titremeleri yükselirken yatak odasına doğru ilerledim. Babam sağ olsun saklamış güya makineyi. Sonra ne mi oldu?
Bir anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Kamerayı elime alıp koruma şeysini kaldırdıktan sonra kırık camı gördüğüm gibi gözlerim doldu. Tabii ki lensinin parçalandığını sandım ve elim ayağım boşaldı resmen. Lenslerin ne kadar pahalı olduğunu çok iyi biliyorum ve lens benim yüzümden kırıldıysa babam öyle bir azarlar ki beni... Her neyse dostlar, meğerse sadece koruma camı kırılmış. Ben de lensi parçalandı sanıp ağladım biraz. O anda aklımdan fıldır fıldır düşünceler. Artık kitaplarımın fotoğraflarını çekemeyecek miyim? Bir yerlere gezmeye gidince çantamda makinem olmayacak mı diye düşüncelerle boğuşuyordum. Salı günü benim için berbattı anlayacağınız. Çok büyük bir korku yaşadım. Sizce bir daha o çantaya makineyi fermuarını kapatmadan koyar mıyım? Ne yazık ki bazı şeylerin değerini bilmek için başlarına kötü bir şey gelmesi gerekiyor benim açımdan. Hep böyle oluyor. Bazı konularda pek rahatım. Bugün babam makineyi götürdü ve camını o kadar da pahalı olmayan bir fiyata yaptırdı. Harçlığımdan keseceğini duyunca ufak bir şok yaşadım önce ama sonra şakaya bağladık. Haftamın diğer günleri salıya nazar baya güzeldi. Çarşamba günü hafta sonu sınavlarım için ders çalıştım ve uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yapıp bir günde üç kitap okudum. S. S. Atıcı'nın Gitme kitabını ve Yabancı yayınlarından Gözlerindeki Canavar ve Başka Dilde Aşk kitaplarını okudum. Başka Dilde Aşk mükemmeldi. Gitme kitabını da çok beğendim. Son olarak bugün de elimde aylardır sürünen Warm and Cozy'nin bir bölümünü çevirdim. Henüz bugün hiç kitap okumadım. Sorarsanız bir günde nasıl üç kitap okudum diye? Biraz atlayarak tabii ki ve o gün sabah üçe kadar oturdum kitap bitirebilmek için. Çok nadir günde üç kitap okuyorum. Zaten çok da mümkün bir şey değil. Neredeyse tüm gün elimde telefonum vardı. Hepsini pdf olarak okudum.
Her neyse, hafta özetim baya uzun oldu. Şimdi sizlere 2015 yılımı özet geçeceğim. 2015 yılında genel olarak neler yaptığımı özet geçecek olursam 2015 yılı benim için tamamen dizi film çevirisi üzerine ilerleyen bir yıl oldu. Nefes almadan bir sürü dizi film çevirdim. Eğer kız kardeşim laptopu alıp şehir dışına çıkmasaydı inanın hala nefes almadan çevirmeye devam ediyor olabilirdim. Bir kere ara verdiniz mi eskisi gibi olamıyorsunuz. Bu yüzden ben de eskisi gibi art arda çeviremiyorum, kelimenin tam anlamıyla şevkim kaçtı diyebilirim. 2015 yılı boyunca 7 dizi, 12 film çevirdim.
Çevirdiğim diziler;
Spy
Shine or Go Crazy
Super Daddy Yeol
Ex-Girlfriends Club
Warm and Cozy
Masked Prosecutor

Çevirdiğim Filmler;
Kiki's Delivery Service
Tevar
Dolly Ki Doli
Momose, kocchi wo muite
Hawaizaada
Finding Fanny
Dum Laga Ke Haisha
Tanu Weds Manu
Desert Dancer
Dil Dhadakne Do
Hamari Adhuri Kahaani

Ciddi anlamda 2015 yılı benim için İngilizce üzerineydi. Hem çeviriler hem de gittiğim İngilizce kursuyla birlikte öyle diyebilirim. Peki başka? Uzun zamandır evimizde fotoğraf makinesi var ama ben hiç kullanmazdım. Sonra mutfağa girince takıntım yaptığım şeyin güzel görünmesi olunca mutfakta yaptıklarımı fotoğraf makinesi ile çekmeye başladım. Ardından başka şeyler de çekmeye başladım. Artık gördüğüm her şey bunu makineyle çekebilir ve İnstagram'a atabilirim gözüyle bakıyordum. Yazın sonlarına kadar böyle sürdü. Çok fazla tatlı yaptım. Artık herkes mutfakta iyi olduğumu biliyor. Tabii aldığım kilolar da cabası. Mutfağa girmek benim için canım çekti kalkıp şunu yapayım diye bir şey hiçbir zaman olmadı. Ben yapmanın düşüncesini seviyordum. Mutfakta vakit geçirmeyi, bir şeyler çırparken şarkı söylemeyi, pişirdikten sonra yaptığım şeye sırıtarak bakarak bir sürü fotoğraf çekmeyi seviyordum. Sonucunda annemler falan kilo aldık hep. Tabii ben aldığım kiloları verdim ama şu an zayıflamaya devam ediyorum. Aslında beni görseniz neyine diyet yapıyorsun dersiniz ama bir defa olsun istediğim kiloya inmek istiyorum. Bundan üç sene önce manyak gibi sürekli diyet yapıyordum. Sonucunda tüm yemek yeme alışkanlığımı kaybettim. He sorarsanız o saçma sapan diyetlerim hiçbir işe yaramadı çünkü iki hafta aç kalıyorsam iki gün manyak gibi yiyordum. Baştan aşağı saçmalıktı ama bu sefer gerçekten zayıfladım. Kısacası kendimle gurur duyuyorum. Verdiğim kiloları geri alırsam dostlarımdan beni pataklamalarını isteyeceğim. Çünkü nefsimi çok tutuyorum.

Evet, yine konudan saptık. 2015 yılı benim için başka nasıl geçti? Tabii Arapça gramer kursum vardı. Önceki senelerde yaptığım kitapları tekrarlayıp kuvvetlendirdim. Ve tabii ki çok gezdim. Yani kelimenin tam anlamıyla deli gibi gezdim. Aslına bakarsanız çok şanslı bir aile yapısına sahibim. Bazı arkadaşlarımı anneleri babaları hiçbir yere yollamıyor. Ama annemin iki kuralı. Birincisi, yalan söylediğim gibi tüm izinleri son bulur. İkincisi, karşıya tek başıma geçmeme izin vermiyor ama ben hala ikinci seçeneği yıkmak için uğraşıyorum. Yani anlayacağınız geçen sene tüm param gezmeye gitti. Hala İstanbul'da gezmediğim çok yer var. Bu sene aklımdaki yerlere gitmeyi çok istiyorum.

Ve elbette İnstagram! İnstagram kullanmak kişiden kişiye değişebilir. Sizi bilmem ama ben bir ara İnstagram'ın benim hayatımı yönetmesine izin verenlerdendim. Nasıl? Mesela bir yere gittiğimde sadece bunu İnstragram'a atsam harika olur diye ısmarlıyordum. Ya da eğer üzerimde bir kazakla foto attıysam o kazağı yeni bir yere giderken asla giymiyordum. Kısacası tam bir saftım. Tabii bir de benim üçlü fotoğraf atma takıntım vardı. Bir ara ciddi anlamda İnstagram yüzünden kafayı yiyordum. Üç fotoğrafı da uyumlu halde atmaya çalışıyordum. Nasıl mı? Böyle işte.
Ama üçlü fotoğraf atmayı iki üç ay önce bıraktım çünkü yoruldum artık. Bir yere gittiğimde aynı tonda uyum içinde üç resim çekmeyi aramaktan gözlerim yoruldu. Tek bir resmi çok beğenip atmak istediğimde yanına iki resim daha bulamadığım için atmamaktan bıktım. Ama profilimi çok beğeniyordum. Üçlü üçlü resimlerin uyum içinde olmasına bayılıyordum. Tabii beni artık sıkmaya başlayana kadar.
Anlayacağınız 2015'in baş unsurlarından biri benim için İnstagram'dı. Peki şimdi ne sıkla mı kullanıyorum? En son Kasım'ın sonunda resim attım. Kısacası İnstagram'ın hayatınızı ele geçirmesine izin vermeyin. Orası sadece hayatınızdan kesitlerinizi dostlarınızla paylaştığınız sosyal bir mecra. Onu bu kadarla kısıtlı bırakın. Artık sadece tanıdığım insanları takip ediyorum. İnanın öylesi daha rahat.
2015 yılı boyunca çok fazla film izledim. Bir sürü farklı yapım izledim. Kore, Japon, Hint, İran, Amerikan, Fransız... Anlayacağınız benim için mühim olan filmin yorumları. Bir film övülüyorsa kesinlikle izlerim. 2015 yılı boyunca toplamda 132 film izlemişim. Neler izlemişim görmek isterseniz buraya tıklayarak izlediğim filmleri görebilirsiniz.
2015 yılının benim için en büyük önemi kitap okuma alışkanlığımı geri kazanmam diyebilirim. Bu yaza kadar en fazla 50 kitap okumuşken sizce bu Temmuz'dan itibaren kaç kitap okudum? Tamı tamı 199 kitap okudum. Aslında bu sayıyı 200 yapmak istiyordum ama sonra vazgeçtim. Bu gece elbette bir kitap okuyacağım. Yani onu da sayarsanız 200 kitap okudum. Sadece 6 ay içerisinde bu kadar çok kitap okudum. Peki nasıl geri kazandım? Laptopun gitmesiyle kendimi kitaplara verdim. Düşünsenize, bir laptop beni çok şeyden engelliyordu. Çünkü laptop olduğunda sürekli bir şeyler çevirmek istiyordum. Tabii laptop gitmeden de okumaya başlamıştım ama laptop gidince iyice kendimi kitaplara verdim. Önce kız kardeşimin önerdiği historical kitapları okudum. Sonra günümüz kitaplarına geçtim. Sonra kitapları satın almaya başladım. Daha satın almak istediğim düzinelerce kitap var. Ayrıca bugün pegasus yayınlarının oku.oku sitesine yaptıkları Aralık ayı indiriminden son gün yararlanarak geçenlerde bahsettiğim kitapları sipariş ettim. Kitaplar geldiğinde ufak bir yazı yazarım alışverişim hakkında.
Ne diyordum işte? Böylece kitap okuma alışkanlığımı geri kazandım ve çok mutluyum. Kendimi çevirilere ve film izlemeye verdiğim için kitaplarda neler kaçırdığımı yeni öğrendiğim için hayal kırıklığına uğradım ama hemen toparladım. Artık İngilizce kitap bile okuyabiliyorum. Küçüklüğümden beri hayalimdi. İnanın çok mutluyum. Yaz itibariyle şu ana kadar okuduğum kitaplar arasında tam puan verdiklerimi sıralayacağım. Kitapları okuduğum sıraya göre diziyorum. En sevdiğimden en kötüye doğru dizmek isterdim ama inanın o kadar uğraşamam. 199 kitabın arasından bu kadar az kitaba 10 puan vermeme şaşırıyor olabilirsiniz ama inanın 9,5 verdiğim çok fazla var ve ne yapayım bir yeri eksik ki yarım puan kırmışım. O yüzden sadece 10 puan alanları yazıyorum. Ama şunu da belirmeliyim ki kafamda tuttuğum bir filtreye göre kitaplara puan veriyorum. Mesela manyak gibi beğendiğim bir historical ile çok sevdiğim günümüz bir kitaba aynı puanı verirken günümüz olduğunu hatırlatarak yüksek puan veriyorum. Yapıyorum işte bir şeyler kafamda. Karışık. Buyurun tam puan verdiğim kitaplar;

Kurt ve Kumru/Kathleen E. Woodiwiss
Kara Melek/Kat Martin
Maskeli Balo/Brenda Joyce
Düşler Krallığı/Judith Mcnaught
İçinde Aşk Saklı/Judith Mcnaught
Çirkin Aşk/Collen Hoveer
Şeker Portakalı
Umutsuz/Collen Hoveer
Kördüğüm/Calia Read
Senden Önce Ben/Jojo Moyes
Son Söz Aşkın/Julia Quinn
Karanlığın Elli Tonu/E.L. James
Özgürlüğün Elli Tonu/E. L. James
Kalbimi Çaldın/Rita Hunter
Tatlı Tuzak/Rita Hunter
Bir Artı Bir/Jojo Moyes
Hiçliğin Kıyısında/J. A. Redmerski
Eğer Yaşarsam/Gayle Forman
Sen Gittiğinde/Gayle Forman
Mucize/R. J. Palacio
Eksik Parça/Michelle Hodkin
Bıçak Sırtı/Michelle Hodkin
Benim Uzak Yıldızım/Amie Kaufman/Meegan Spooner
Şeftali Kokan Bir Yaz/Jodi Lynn Anderson
Ardında Bıraktığın Kadın/Jojo Moyes
Aç Gözlerini/Raine Miller
After Ever Happy/Anna Todd
Başka Dilde Aşk/Mia Sheridan

2015 yılı bana bunları kattı işte. Bazı illetlerden son anda kurtulmamı sağladı. Hafta sonu sınavlarımdan kurtulduktan sonra yazdan kalma elimde sürünen son 6 bölümü çevirip eski dizilerimden kurtulacağım ve sonunda yazmak istediğim hikayeye baştan sıfır düzenlemelerle başlayacağım. Aslında hikayemi yazın tekrar yazmaya başlayacaktım ama bir arkadaşım okumak istediğini söyledi ve ona attığımda çok beğendiğini söyledi. O kadar mutlu oldum ki anlatamam. Bu yüzden aklımdan sürekli kitabımla ilgili senaryolar üretiyorum. İstediğim şekilde yazmaya başladığımda aklımda kitabın konusunu, nereden aklıma geldiğini ve bölümlerini link olarak buraya da koymak istiyorum. Eğer tıklandığını görürsem bölümleri düzenli olarak yükleyebilirim. Eh böyle işte. Makineye dokunamadığım için ve kitaplarım dolabımın üst tarafında mahsur olduğu için uğraşmamak adına Aralık ayı boyunca okuduğum kitapların resmini atamıyorum buraya.
Neyse dostlar, bendeniz Betül "Benden Nameler" tagımın altındaki tüm yazılarımda çene çalıyorum resmen. Benim için sağlıklı güzel bir sene olsun istiyorum 2016. On dokuz yaşım güzel geçsin istiyorum. Arapça lisan kursum bittiğinde en azından aklımdan çıkanları söylemek istiyorum Arapça. Şubatta Fransızca kursuna başlamak istiyorum. Bu sene istediğim kiloya düşmek istiyorum. Ehliyet almak istiyorum. Yazın dikiş kursuna gitmek istiyorum. Tüm paramı kitaplara yatırmak istiyorum. Çok şey istiyorum ve inşallah hepsini gerçekleştireceğim. Sağlıcakla kalın!

0 yorum:

Yorum Gönder